Batan Kentler

Lamont-Doherty'nin araştırmasına göre, arazi alçalması genellikle, ince taneli tortulardan oluşan akiferlerden su çekildiğinde gerçekleşiyor; akiferden çekilen su yenilenmezse daha önce suyun işgal ettiği boşalmış gözenekler sonunda çökebiliyor ve dipte sıkışmaya, yüzeyde çökmeye yol açabiliyor. Bu kentlerin çevresinde artan madencilik faaliyetlerini de bu yer hareketlerinin nedenleri arasında sayıyor...

Batan Kentler

Bianet’teki habere göre (https://bianet.org/haber/abd-butun-buyuk-kentler-batiyor-307303) büyük kentler, gün geçtikçe yerin dibine doğru batıyor…

ABD’de incelenen 28 büyük kentin 25’inde kentsel alanının en az yüzde 20'sinin yılda en az 5 milimetre batmakta olduğu tespit edilmiş(yüzde 65’ten fazla yaygınlıkta batmakta olan kentler de var). Bazı kentlerde yıllık batma hızı, santimetrelerle ölçülüyor. Deniz kıyılarındaki kentlerde küresel ısınma dolayısıyla denizlerin yükselmesi kentlerin batma nedenlerinden biriydi. Ancak birçoğu deniz kenarında olmayan kentlerin asıl çökme nedeni topraktan çekilen su (ve madencilik faaliyetleri)

Araştırmayı yapan bilim insanı (Lamont-Doherty) araştırmasında, çökmenin uzun zaman fark edilmeden kalabilen belirtileri olarak duvarlarda, temellerde veya pencere ve kapıların çevresindeki  çatlaklardan, gözle görülebilen toprak yüzeylerdeki meydana gelen göçme veya eğimlerden, yine binalarda düzgün kapanmamaya başlayan kapı ve pencereler, kent içinde çökmüş-eğrilmiş yollar veya çarpılmış kaldırımlar, kaykılmış çitler veya eğilmiş elektrik direklerinden görmenin mümkün olduğunu belirtti.

Batan Kentler

Yeraltı suyu çekimi çökmeye nasıl neden oluyor

Lamont-Doherty'nin araştırmasına göre, arazi alçalması genellikle, ince taneli tortulardan oluşan akiferlerden su çekildiğinde gerçekleşiyor; akiferden çekilen su yenilenmezse daha önce suyun işgal ettiği boşalmış gözenekler sonunda çökebiliyor ve dipte sıkışmaya, yüzeyde çökmeye yol açabiliyor.

Bu kentlerin çevresinde artan madencilik faaliyetlerini de bu yer hareketlerinin nedenleri arasında sayıyor, Lamont-Doherty, araştırmasında...

Çökmeler nedeniyle taşınan kentler

Dünyada birçok kentte çökmeler nedeniyle, yaşamak zorlaşıyor. Kimi ülkelerde bu kentlerin topyekün taşınması bile hedefleniyor. Bunlar arasında en bilineni Endonezya’nın başkenti Cakarta (bkz: https://www.diken.com.tr/baskenti-batan-endonezya-yenisine-tasiniyor/). Yaşam savunucularının haklı itirazlarına rağmen, Endonezya’da görece bakir kalabilmiş Borneo Adasında, yeni bir kent inşa edildi. Şu sıralar, Doğu Kalimantan eyaletinde ‘Nusantara’ adı verilen yeni başkente taşınmak için Cakarta halkı teşvik ediliyor.  Yaşam savunucuları, Nusantara’nın da bu kalabalık nüfusu kaldırmayacağını ve oranın da benzer bir sonla karşılaşacağını, asıl çözümün aşırı tüketimi pompalayan endüstriyel etkinin azaltılması ile mümkün olduğunu söylüyorlar.

Türkiye’de batmakta olan kentler

Türkiye’de de özellikle İstanbul Küçük ve Büyük Çekmece, Ankara Sincan, Konya, Amik, Aksaray, Bursa, Menderes, Amasya, Zonguldak, Soma Ovası gibi birçok ovada kurulu şehirlerde de yer altı sularının azalması ve madencilik faaliyetleri nedeniyle çökmeler, can ve mal kayıplarına neden oluyor. Su kaybı ve ardından bu çökmeler nedeniyle, yakında Türkiye’deki bu şehirlerde de neredeyse eş zamanlı olarak kuraklık ve ardından sel baskınları gibi değişen iklimden kaynaklı felaketlerin daha sık yaşanacağı, geçmişteki örneklerinden de bilinmekte!

Datça’da da…

Özellikle büyük yer altı su yatağının (akifer) üstünde ya da yakınındaki artan yapılaşma Datça’da da, Burgaz, Kızlan, Hızırşah, Reşadiye, Karaköy civarında benzer işaretlerin arttığını gösteriyor. Akiferin üstünde ya da yakınındaki bu yerleşkeler, son birkaç yılda aşırı yapılaştı. Çoğu plansız ve kaçak yapılar, yerleşim alanlarının çevresinde düzlükler boyunca tarımsal alanlar dahil her boş alana yayıldı. Akiferden su çekiminin aşırı ölçüde çoğaldığı, suyun giderek çekildiği, kuyulardan akan suyun debisinin giderek azaldığı biliniyor.

Sık tekrar eden depremlerin de etkisiyle birlikte Kızlan, Karaköy, Reşadiye civarında ovada yer yer obruk benzeri, büyüyen yarılmalara daha sık rastlandığı, yapılan binalarda halk arasında “oturma” tabir edilen, çökmelerin daha sık yaşandığı ifade ediliyor. Bu çökmeler nedeniyle, kapı ve pencere kenarlarında başlayan çatlamaların giderek büyüyen duvar ya da zeminde çatlamalara dönüştüğü şikayetleri de arttı.  

Bu yerleşimlerde can ve mal kaybı ile sonuçlanabilecek durumlara hazır mıyız?

bianet.org ve diken.com.tr'ye teşekkür ederiz...

Derleyen ibo.a.bo

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış