Madenciler ve Enerji Şirketleri süper izinler istediler. İstek emir sayıldı ve AKP grubu milletvekilleri tarafından 13.06.2025 tarihinde TBMM Başkanlığı’na 95 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi başlıklı ekinde koordinatları belirtilmiş, krokiler olan bir torba kanun teklifi sunuldu. Teklif, Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu çevre koruma sözleşmelerini, Anayasa ve koruma yasaları ile doğa yasalarını yok sayıyor, müşterek doğal varlıklara fütursuzca saldırıların önünü açıyor.
Teklifin en tehlikeli düzenlemelerine ilişkin bilgi notu ve değerlendirmeleri aşağıda sunuyorum.
ÇED SÜREÇLERİ, ÇEVRE KORUMA GÜVENCESİ OLMAKTAN ÇIKARTILIYOR;
Kanun Teklifinin 1.maddesi ile, çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmelere ÇED Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlama yükümlülüğü getiren Çevre Kanunu’nun ÇED başlıklı 10. maddesinde önemli değişikliğe gidiliyor.
DOKUNULMAZ ÜYELERDEN OLUŞAN HER ŞEYE RAĞMEN İZİN VEREN KURUL GELİYOR;
Maden Kanunu’nun 3. ve 7. maddesindeki değişikliklerle altın, gümüş, nikel, çinko, demir, kurşun gibi metalik madenler ile kömür madenlerini kapsayan IV. grup madenler ile stratejik veya kritik madenlere yasal idareler tarafından izin verilmemesi halinde, her şeye rağmen izin verecek KURUL oluşturuluyor.
Kurul: Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilen Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın başkanlığında; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Hazine ve Maliye Bakanı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı ile izinler hakkında karar vermeye yetkili bakanlıkların bakanlarından oluşacak. Çalışma usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenecek.
MAPEG, MADEN ŞİRKETLERİNİN HER ŞEYE YETKİSİ OLAN UMUMİ VEKİLİ HALİNE GETİRİLİYOR;
Teklifin 3.maddesi ile Maden Kanunu’nun 7. maddesinde çok yönlü değişiklikler öngörülüyor.
Milli Parklar Kanunu’na göre korunan alanlar, sulak alanlar, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları, ormanlar, Turizmi Teşvik Kanunu’na göre ilan edilen kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri, turizm merkezleri, Kıyı Kanunu’na göre korunması gerekli alanlar, 1.derece askeri yasak bölgeler, 1/5000 ölçekli imar planı onaylanmış alanlar, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında kalan sit alanları ile madencilik amacı dışında tahsis edilen ve Genel Müdürlük tarafından uygun görüş verilen elektrik santralleri, organize sanayi bölgeleri, endüstri bölgeleri, petrol, doğalgaz ve jeotermal boru hatları gibi yatırım alanlarına ait koordinatlar ilgili kurumlar tarafından MAPEG’e bildirilecek. Bu alanlarda maden ruhsatı düzenlenmeden önce MAPEG, ilgili kuruma proje hakkındaki görüşünü sorarak izin talebinde bulunacak, ilgili kurum ilave süreyle birlikte dört ay içinde kararını bildirmezse, izin verilmiş sayılacak. Bu izin işletme ruhsatı ve ruhsat uzatımlarında da geçerli olacak.
Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu; tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine Orman Kanunu hükümlerine göre MAPEG’in talebi üzerine üç ay içinde yirmi dört ay süreyle bedelsiz izin verilecek. MAPEG talep ederse izin süresi on iki ay daha uzatılabilecek. Arama faaliyeti için izin verilen alanlarda mücbir sebepler ve kısıtlayıcı yasal hükümler hariç işletme faaliyetine de izin verilecek. İzin süreçlerinde mevzuat gereği alınması gereken kurum görüşleri, çevresel etki değerlendirmesi belgesi gibi belgeler MAPEG tarafından alınacak. Orman Genel Müdürlüğü tarafından verilen izin, çevresel etki değerlendirmesi yönünden uygun görüş olarak kabul edilecek.
ÇED süreçlerinde yerine getirilecek diğer izin işlemleri, ilgili bakanlıklar ve kamu kurum ve kuruluşlarınca en geç üç ay içinde bitirilecek. ÇED sürecinde kurumlar görüşlerini ilave süre ile birlikte en geç dört ay içinde verecekler. Bu süre içinde görüş bildirilmemesi halinde kurumun görüşü olumlu sayılacak. Çevresel etki değerlendirmesi olumlu kararı alınan madencilik faaliyetleri için, ilgili kurum tarafından en geç bir ay içinde diğer işlemler tamamlanacak.
IV. grup ile stratejik veya kritik madenlere izin verilmeyen hallerde; sahanın rezerv potansiyeli, yeri, cinsi ve ekonomiye katkısı gibi hususlar dikkate alınarak Bakanlıkça yapılacak başvuru üzerine izin hakkında nihai karar, üstün kamu yararı çerçevesinde kurul tarafından verilecek. Kurul, madencilik faaliyeti lehine karar verirse ilgili kurum bir ay içinde izin kararını MAPEG’e gönderecek ve ruhsat düzenlenecek.
STRATEJİK – KRİTİK MADEN ADI ALTINDA YENİ AYRICALIKLAR GELİYOR;
Teklifin 4. maddesi ile daha önce yürürlükten kaldırılmış Maden Kanunu’nun 8. maddesinde stratejik veya kritik madenler başlıklı yeni bir madde öngörülmekte.
Arz kesintisi veya yüksek fiyat artışı halinde ciddi ekonomik sorunlar veya güvenlik zafiyeti doğabilecek, sanayi üretiminin temel girdilerinden olan ve yüksek arz riski taşıyan madenler, kritik maden olarak kabul edilecek. Ulusal güvenlik ve ekonomik refah için yüksek öneme sahip olan ve iç veya dış etkenler nedeniyle arzı kısıtlanabilecek madenler, stratejik maden olarak kabul edilecek. Bu madenleri Milli Savunma Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı belirleyecek. Bu madenler için acele kamulaştırma yoluna gidilebilecek. Ruhsat sahiplerinin bu madenlerin önceki yıl üretim miktarının %10 oranı kadarını stoklamalarına izin verilebilecek.
ZEYTİNCİLİK KANUNU DEĞİŞİKLİĞİ ÖNCESİ ADRES TESLİM GEÇİCİ MADDE;
Akbelen’deki zeytinlikler için 1 Mart 2022 tarihinde Maden Yönetmeliği’nde yapılan ancak Danıştay tarafından iptal edilen Zeytincilik Kanunu’nu delme girişimi bu kez yasayla yapılmak isteniyor. Zeytinleri sökerek ya da eş değer zeytin bahçesi yapılmak suretiyle linyit madenciliği yapılabilecek.
Teklifin 11. maddesiyle Maden Kanunu’na Geçici 45. madde düzenlemesi geliyor. Buna göre krokileri de eklenmek suretiyleruhsat sahibi veya rödövansçı olan gerçek veya tüzel kişiler tarafından ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı veya fiili olarak üzerinde zeytinlik bulunan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda, madencilik faaliyeti yürütülecek kısımdaki zeytin ağaçlarının maden sahalarının bulunduğu ilçe ve il sınırlarına öncelik vermek suretiyle taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca izin verilebilecek.
Zeytin ağaçlarının taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda ise ilgili sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilmesi için, iznin öncesinde aralarında biyolog ve ziraat mühendisinin de bulunduğu uzman kişilerden alınan görüşler doğrultusunda Bakanlıkça belirlenecek alanda dikim normlarına uygun, faaliyet yürütülecek alan ile eşdeğer büyüklükte izin verilecek maden sahalarının bulunduğu ilçe ve il sınırlarına öncelik verilmek suretiyle zeytin sahası tesis edilmesi zorunlu olacak. Zeytin ağaçlarının taşınması ile zeytin sahası tesis edilmesine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenecek.
Bu madde kapsamında, yeni tesis edilecek zeytin bahçeleri ile taşınacak zeytin ağaçları için Hazine taşınmazlarına ihtiyaç duyulması halinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca uygun görülenler, zeytinliği kamulaştırılan taşınmaz maliklerinden talep edenlere rayiç bedel üzerinden on yıl süreyle doğrudan kiraya verilebilecek.
Bu şekilde kişiye özel, adrese teslim yasa yapılmak isteniyor. Oysa; 3573 sayılı ZEYTİNCİLİĞİN ISLAHI VE YABANİLERİNİN AŞILATTIRILMASI HAKKINDA KANUNU’nun 20. maddesine göre zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevî atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Zeytincilik sahaları daraltılama. Yasa teklifi ile 3573 Sayılı Kanunun 20. maddesi deliniyor. Akbelen orman sahasındaki zeytinler sökülmek suretiyle maden işletmesine başlanılacak. Bu teklif kanunlaşırsa ardından 3573 sayılı Kanun değişikliği de gündeme gelecek. Ölmez ağaç zeytini korumak için bu teklifin yasalaşmasının önüne geçmemiz lazım. Şimdi bir kez daha zeytin ittifakını canlandırma zamanı
RES,GES, HES, JES MERALARI;
Teklifin 14. maddesi ile Mera Kanunu’nun 14. maddesine yapılacak ekle yenilenebilir enerji kaynak alanları için ihtiyaç duyulan mera alanlarının tahsis amacı değiştirilebilecek.
YENİLENEBİLİR ENERJİ İÇİN 2035’E KADAR ACELE KAMULAŞTIRMA;
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenecek Geçici 33. madde ile yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı önlisans veya üretim lisansı bulunan üretim tesisleri için gerekli olan özel mülkiyete konu taşınmazların temini amacıyla 31/12/2030 tarihine kadar acele kamulaştırma kararı alınabilecek. Bu süre Cumhurbaşkanı tarafından bir defaya mahsus olmak üzere beş yıl süreyle uzatılabilecek.
YENİLENEBİLİR ENERJİYE İMAR HUKUKU AYRICALIKLARI VE İMAR AFFI;
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanuna eklenecek EK 1.madde ile önlisans veya üretim lisansı bulunan rüzgâr veya güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesislerinin imar planları, parselasyon planları ve bunların değişiklikleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca onaylanabilecek. Bakanlık tarafından onaylanan imar planları ve parselasyon planları, onay tarihi itibarıyla yürürlüğe girecek. Onaylı planlar, Bakanlık internet sitesinde on beş gün süre ile ilan edilecek, itiraz olmaması halinde ilan süresinin sonunda kesinleşecek. Yapı ve müştemilata ilişkin yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi ve iş yeri açma ve çalışma ruhsatı da Bakanlıkça da düzenlenebilecektir.
Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen geçici 34. madde ile yapı ruhsatı ve/veya yapı kullanma izin belgesi olmadan tesis edilerek 31/12/2024 tarihinden önce kısmen veya tamamen işletmeye girmiş olan lisanslı elektrik üretim tesisleri ve bunların zorunlu altyapı unsurları için imar affı geliyor. Bunlar için İmar Kanunu’nun 32. ve 42. maddeleri uyarınca alınmış idari yaptırım kararları, yıkım kararları ve idari para cezaları ortadan kaldırılıyor. Davalarda karar verilmesine yer olmadığına karar veriliyor.
KAYNAK ve TEŞEKKÜRLER: Egeçep (Ege Çevre ve Kültür Derneği)
Yorumlar (0)