İklim Değişikliği

Muğla'daki İklim Konferansı’nda katılım çağrısı yapıldı, ama yerel sesler yeterince duyuldu mu? 15 Mayıs 2025’te Muğla’da düzenlenen “İklim Konferansı: Yerel Taraflar” başlıklı toplantı, çevreci söylemlere rağmen uygulamada pek çok çelişki de barındırdı, maalesef. Konferansın ilk dakikalarından başlayarak dağıtılan pet bardaklarla su servisi, karton bardaklarla çay-kahve sunumu ve basılı kitapçıklar, “sıfır atık” vurgusuyla çelişti.

İklim Konferansından:

Konuşuldu ama duyuldu mu?

STK temsilcileri, akademisyenler ve çevre gönüllüleri, çalıştay masalarında uzun süre çözüm önerileri sundu. Ancak gün sonunda sunulan çıktılarda, bu öneriler pek yer bulmadı. Katılımcılar düşüncelerini aktardı ama bu katkılar karar sürecine sanki yansımadı.

Moderatörler hazır şablonlarla mı geldi?

Her masa için görevlendirilen akademisyen moderatörlerin kimler tarafından ve neye göre seçildiği bilinmiyor. Bazı moderatörler, masalarda dile getirilen önerileri yönlendirmek yerine, kendi hazırladıkları kalıpları katılımcılara dayattı. Bu durum, toplantının katılımcı değil “yönlendirilmiş” bir forma bürünmesine neden oldu.

Yerelde karşılık bulmayan önerilere isyan

En dikkat çekici anlardan biri, bir kadın katılımcının moderatörün “iklim krizine karşı enerji santrali yatırımı” önerisine sert tepkisiydi:

“Eğer söyledikleriniz çözüm olsaydı, COP26’dan sonra burada olmazdık. Ben yıllardır sizin gibi bilirkişilerin yazdığı raporlarla doğayı katleden şirketlere karşı mücadele ediyorum. Bu ezberle bir yere varılmaz.”

Katılımcının bu sözleri, birçok kişinin masadan desteğini çekmesine yol açtı.

“Mış gibi yapmıyoruz” söylemi, pratiğe uymadı

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, konuşmasında “Mış gibi yapmıyoruz” dedi. Ancak toplantı sonunda, birçok katılımcı tam da bunun aksini hissetti. Hazır reçetelerin servis edildiği, özgün fikirlerin yer bulmadığı bir atmosfer hâkimdi. Bu durum, toplantının gerçek katılım değil, şekilsel bir süreç olduğuna dair algıyı güçlendirdi.

Açık söylem, kapalı süreç

Başkan Aras’ın, maden ve enerji şirketlerine karşı net tavır alması ve doğa mücadelesine verdiği destek, salonda olumlu yankı buldu. Ancak yerel halkın ve sivil toplumun karar süreçlerine gerçek anlamda katılmadığı bir zeminde, bu söylemler etkisini yitiriyor.

Yerel aktörler sadece “var” edildi

Muğla’nın dört bir yanından gelen katılımcılar, katkı sunmak için kilometrelerce yol kat etti. Ancak birçok kişi, masalarda yalnızca “katılım sağlandı” ibaresine destek vermekle sınırlı kaldı. Yerel tarafların katkıları çıktı belgelerinde görünmez kılındı.

Çalıştayın raporlara yansıması dileğiyle

Toplantının ardından, konu başlıklarına göre WhatsApp grupları oluşturuldu. Bu gruplar üzerinden raporlaştırma süreci sürdürülecek. Zaman baskısı bahanesiyle çalıştayda yeterince duyulmayan yerel seslerin, belki de bu dijital süreçte kendisine yer bulma ihtimali hâlâ var. Umuyoruz ki: konferansın çıktıları, yerel tarafların gerçek katılımıyla zenginleşir ve “kağıttan kaptanlara” değil, doğrudan sahadan gelen bilgi ve deneyime emanet edilir.