Ya... ya da...

Dışladığımız her kavram ve duygu bizi karşıtına dönüştürüyor bu ikiliğin içinde. Önemli olan nerede durduğumuzu, neden ve hangi tarafta durduğumuzu duygularımızla ve önyargılı koşullandırmalarımızla değil bilincimizle tanımlayabilmek, sebep ve sonuçlarıyla kendimizi anlayabilmek. Sadece bizim değil, çocuklarımızın da torunlarımızın da yaşayacağı ülkenin ortamını bizim kendimiz için yapacağımız seçimlerimiz belirleyecek.

Ya... ya da...

#Demokrasi, niteliği 'temsiliyetçi' de olsa 'katılımcı' veya 'doğrudan' da olsa, "çoğulcu" bir rejim. Farklılıkların bir arada, özgürce kendini ifade edebildiği, barış içinde yan yana durabildiği, çok sesliğin zenginliği ile ayrımsız, herkesin kendini geliştirme fırsatını yaşayabildiği, dolayısıyla bugün için bizlerin ancak hayal edebildiği bir dünya...

Demokrasinin olmadığı yerdeyse her birimizin kendini "taraf" olarak tanımladığı ikilikler içinde yaşıyoruz:

  • Ya barıştan yanayız ya da savaştan;
  • Ya sevgiden yanayız ya da nefretten;
  • Ya özgürlükten yanayız ya da baskıdan;
  • Ya ezilenlerden yanayız ya da iktidardan;
  • Ya adaletten yanayız ya da zulümden;
  • Ya dostluktan yanayız ya da düşmanlıktan;
  • Ya kardeşlikten yanayız ya da hainlikten;
  • Ya üretken bir dayanışmadan yanayız ya da ölümcül bir rekabetten;
  • Ya yaşamdan yanayız ya da ölümden;
  • Ya gündüzden yanayız ya da geceden;
  • Ya aydınlıktan yanayız ya da karanlıktan;
  • Ya beyazdan yanayız ya da siyahtan...

 

Dışladığımız her kavram ve duygu bizi karşıtına dönüştürüyor bu ikiliğin içinde. Önemli olan nerede durduğumuzu, neden ve hangi tarafta durduğumuzu duygularımızla ve önyargılı koşullandırmalarımızla değil bilincimizle tanımlayabilmek, sebep ve sonuçlarıyla kendimizi anlayabilmek. Sadece bizim değil, çocuklarımızın da torunlarımızın da yaşayacağı ülkenin ortamını bizim kendimiz için yapacağımız seçimlerimiz belirleyecek.

Seçim de karar da gelecek de bizim!..

Ama ve illaki hep #AklınYoluOrtakVicdan!..

Yazar can çınar

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış