Alevi Kurumları: Tabutluğa Dönüşen “Kuyu Tipi” Cezaevleri Kapatılsın
Türkiye’deki 400 cezaevinden 13’ü Y, 7’si S tipi, 22’si ise yüksek güvenlikli cezaevlerinden oluşuyor. “Kuyu Tipi” olarak anılan yüksek güvenlikli cezaevlerindeki mahpuslar havalandırmasız, penceresi olmayan, güneş görmeyen, tek kişilik hücrelerde kapasitenin üzerinde kalıyor.
Tabutluğa dönüşen “Kuyu Tipi” cezaevlerinin kapatılmasını ve tutsakların taleplerinin kabul edilmesini isteyen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Bektaşi Federasyonu, Türkiye Alevi Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu, Avustralya Alevi Bektaşi Federasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Alevi Kültür Dernekleri adlı Alevi Kurumları bir basın bildirisi yayımladı.
Alevi kurumlarının yapmış olduğu açıklamada; “Yaşama hakkının en temel hak olduğunu, börtü, böcek, canlı, cansız her varlığa saygıyı esas alan bir inancın hakikatiyle dava süren Aleviler olarak hapishanelerdeki tutsakların yanındayız. Antidemokratik uygulamalara son verilerek tutsakların taleplerinin kabul edilmesini, hapishane inşaatlarının durdurulmasını kuyu tipinde inşa edilen ve tabutluğa dönüşen tüm hapishanelerin kapatılması için yetkilileri göreve davet ediyoruz. Hapishanelerdeki insanlık onurunu yok sayan uygulamalara karşı sessiz kalmayacağız, süreci yakından takip etmeye devam edeceğiz.” denildi.
Basın bildirisinin tam metni şöyle:
YAŞAM HAKKI İHLALLERİNE SON VERİLSİN, F TİPLERİNDEN S, Y, YÜKSEK GÜVENLİKLİ CEZAEVİ ADI VERİLEN KUYU TİPİ HAPİSHANELERDE İNSANLIK DIŞI UYGULAMALAR DURDURULSUN,
TABUTLUĞA DÖNÜŞEN TÜM HAPİSHANELER KAPATILSIN!
İnsanlık tarihi ezenle ezilenin, haklıyla haksızın, zalimle mazlumun mücadele tarihidir. Hapishaneler de bu mücadelenin adreslerinden birisidir. Düşünce ve ifade özgürlüğünün yok sayıldığı ülkede faşizmin derinleştiği, egemenlerin yönetememe krizlerini halka daha fazla baskı, şiddet, gözaltı ve tutuklama saldırıları ile aşmaya çalıştığı bu dönemde hapishaneler de tutsak sayısı katlanarak artmakta. Her sabah bir başka yerde bir başka nedenle devrimci, alevi, kürt, öğrenci, genç, kadın, seçilmiş belediye başkanları şafak operasyonlarıyla evlerinden alınmakta, tutuklanmakta. Yargının bir siyasi sopa gibi kullanılmasının toplumun tüm kesimlerine kanıksatılmak istendiği bir dönemden geçiyoruz.
Mahpuslar Tecrit ile Hayattan Koparılmak İsteniyor
Hapishaneler kötü muamele ve işkence uygulamalarının merkezi olmuştur. 90’lı ve 2000’li yıllarda F tiplerine karşı başta hapishanelerdeki devrimci tutsaklar olmak üzere dışarda aileleri ve toplumsal muhalefet ile yükselen tepki hak gasplarını ve kötü muameleyi teşhir etmişti. 2021 yılından itibaren yapılan sosyal tecriti derinleştiren dev hapishane inşaatı projeleri ile S, Y, Yüksek Güvenlikli, tipli ve tipsiz diye adlandırmayla hayata geçirilen saldırılar ile insanlar hapishanelerde yalnızlaştırılmak, uzun tutukluluk ve tecrit ile hayattan koparılmak isteniyor.
Mahpuslar Hak Gaspına Uğruyor
Tutsakların yaşamını zorlaştıran hapishanelerin yapısal özelliklerinin yanında ayakta sayım, çıplak arama, izolasyon, infaz yakma, iletişim yasakları, arkadaş görüşü sınırlandırmaları, spor, sohbet haklarının yok sayılması, kitap sınırlaması, tedavi hakkının gaspı, kelepçeli muayene, kronik hasta tutsakların yaşam koşullarının iyileştirilmemesi gibi her geçen gün daha da derinleşen hak gasplarının durdurulmasını talep ediyoruz.
Tabutluğa Dönüşen Tüm Cezaevleri Kapatılsın
Yaşama hakkının en temel hak olduğunu, börtü, böcek, canlı, cansız her varlığa saygıyı esas alan bir inancın hakikatiyle dava süren Aleviler olarak hapishanelerdeki tutsakların yanındayız. Antidemokratik uygulamalara son verilerek tutsakların taleplerinin kabul edilmesini, hapishane inşaatlarının durdurulmasını kuyu tipinde inşa edilen ve tabutluğa dönüşen tüm hapishanelerin kapatılması için yetkilileri göreve davet ediyoruz. Hapishanelerdeki insanlık onurunu yok sayan uygulamalara karşı sessiz kalmayacağız, süreci yakından takip etmeye devam edeceğiz.
Yorumlar (0)