Eşekleri Daha Çok Konuşacağız

DAÇEV'in açıklaması'ndan: Datça’daki eşekler buraya ait, bu toprağa özgü. Kazaları önlemek için alınabilecek sayısız insan odaklı çözüm varken, ilk hedefin bu canlılar olması, kolaycılıktır. Doğaya uyum sağlamak, onu bastırmaktan çok daha yaşanabilir bir gelecek sunar. Bu yüzden diyoruz ki: Yaban eşeklerini yok saymak doğanın dengesini bozmak demek. Yaban Eşeklerine dokunma!

Eşekleri Daha Çok Konuşacağız

Dün Datça’da Yaban Eşeklerinin toplanmasına dönük gelişmeler,  daha çok konuşulacak gibi. Meselenin çoklu tarafları ve yanları var.  Kimi tarafların meseleye atfettikleri önem aslında uzlaşmaya açık olsa da yapılan açıklamalar, alınan tavırlar nedeniyle mesele içinden çıkılmaz, uzlaşılmaz bir hale geliyor! Çıkmadık candan umut kesilmez ama...

DAÇEV’den

Sanırım Yaban Eşeklerine dair en doğru, en özgün açıklamayı DAÇEV instagram hesabından yaptı:

Eşekleri Toplamak, Doğayı Tahrip Etmektir!

Marmaris–Datça yolu çevresinde yaşayan yaban eşekleri, Muğla Valiliği’nin talimatıyla “yol güvenliği” gerekçesiyle toplanıyor. Bugün bayıltılarak toplanan eşekler, sadece birer “sorun” değil; yaşadığımız coğrafyanın binlerce yıllık ortaklarıdır.

Bu tür uygulamaların doğaya etkileri yurtdışında defalarca gözlemlendi ve bilimsel literatüre geçti. Yaban eşekleri (Equus asinus ferus), bazı bölgelerde istilacı olarak görülse de; çoğu zaman ekosistem mühendisleri olarak işlev görürler:

???? Bitki örtüsünü dengelerler: Aşırı otlamayı engelleyerek biyoçeşitliliğin korunmasına katkı sağlarlar.

???? Tohum taşırlar: Otladıkları ve gezdikleri alanlarda çeşitli bitki türlerinin yayılmasına aracılık ederler.

???? Doğal yollar açarlar: Patika oluşturma özellikleri sayesinde yağmur sularının akışını yönlendirirler.

???? Başka türlere yaşam alanı yaratırlar: Kuşlar, böcekler, sürüngenler bu açılan yolları ve açık alanları kullanır.

???? Av–yırtıcı dengesine katkı sunarlar: Bazı ekosistemlerde puma gibi avcılar, eşek gibi büyük otçullara ihtiyaç duyar.

Datça’daki eşekler buraya ait, bu toprağa özgü.

Kazaları önlemek için alınabilecek sayısız insan odaklı çözüm varken, ilk hedefin bu canlılar olması, kolaycılıktır.

Doğaya uyum sağlamak, onu bastırmaktan çok daha yaşanabilir bir gelecek sunar.

Bu yüzden diyoruz ki:

Yaban eşeklerini yok saymak doğanın dengesini bozmak demek.

Yaban Eşeklerine dokunma! 

Yine Bir Datça-Haber Klasiği:

Datça-Haber, dün belediye önündeki halkın tepkisi nedeniyle, nerdeyse zil takıp oynayacak, o derece (bkz: https://www.instagram.com/p/DLH5eWLIyLB/?igsh=MTVmOXU3c2sydzI3dA%3D%3D). Haberde bu uygulamaya neden olanın AKP-MHP iktidarının atadığı merkezi otorite, valilik olduğu haberde kasıtlı olarak atlanmış. Asıl nedenin siyasi otorite olduğu, Valiliklerin muhalif belediyeleri siyaseten zorlamak üzere halkla karşı karşıya bıraktıkları bir kez daha  gözlerden kaçırılmak istenmiş. Teferruata gerek yok. Klasik bir Datça-Haber haberleştirme tarzı!!!

Vilayet Marifetiyle… Peki ya Belediye?

Aslında Datça Belediyesi de tıpkı DAÇEV gibi benzer kaygılarla Valiliğin yaban eşeklerini belediyeye zorla toplatma kararına karşı durmaya çalıştığını açıkladı, yaptığı basın açıklamasında. İnandırıcı olabildi mi? Olamadı. Hayvanları toplarken verdikleri görüntüler, takip edenlere hiç de şefkatli ya da iyi gelmedi. “Amaç” ne olursa olsun, toplama görüntüleri, hayvanlara eziyet uygulandığını da göstermekteydi.

Datça Belediyesi’nin açıklamalarından anlıyoruz ki: yaban eşeklerinin toplatılmasına karşılar, ancak üzerlerinde valilik tarafından baskı olduğunu ve o yüzden toplamaya kalktıklarını söylüyorlar? Yani Datçalılardan gelen baskılarla birlikte, bundan sonra eşekleri toplamayacaklarını umut edebiliriz.

Kimileri mahcupça, Datça Belediyesi’nin pek çok konuda kendini doğru düzgün anlatamadığını, Belediyenin aslında yapmak istedikleri pek çok konuda ellerinin kollarının bağlı olduğunu anlatmaya çalışıyor. Sadece yaban eşeklerinin toplanması değil, yaz gelirken özellikle kıyılardaki şezlong-masa görüntüleri, kıyıların kimi işletmeler tarafından oldu bitti ile işgali, kıyılarda yapılan iskeleler, imalatlar… Ya da deniz kenarındaki işletmeyi sosyal tesis yapmak yerine, ihaleye çıkartması… Bunlar ve daha birçoğu, Datçalıların canını sıkıyor. Bu uygulamalar, halkı belediyenin karşısında bir konuma sürüklüyor! Oysa tüm sorun alanları,  seçim öncesi çeşitli toplantılarda adaylarla görüşülmüştü ve seçilen başkan Aytaç Kurt dahil, halkla istişarelerin yapılacağı meclis toplantıları, sokak hayvanları, kıyı işgalleri ve yapılaşma dahil pek çok konuda sözler alınmıştı.

Datçalılar sözlerin yerine getirilmemesine tepkili. Elbette dışarıdan laf söylemek kolay diyenler çıkacaktır, biliyorum ama Belediye adeta halkı arkasına çekmek yerine, karşına almak için özel olarak çalışıyor!? Bu açıdan görebildiğim kadarıyla  sanki pek çok konuda ortaklaşabilmek mümkünken (ya da en azından bu denli tepki çekmemek mümkünken), belediyenin neyi neden yaptığını ya da yapamadığını daha iyi anlatması, halkı arkasına alması, çözüme giden karar süreçlerine halkı da katması gerekiyor!

Düzenleyen ibo.a.bo

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış