CHP’de “yeni” bir yönetim var, bu yönetimle bir yenilenme yaşanıyor. Artık iktidarın kendisine belirlediği çizginin dışına çıkmayı deniyor ve başarıyor. Otoriter yönetimler altında her başkaldırışın bir bedeli var. Haksızlık etmeyelim: daha önce de zaman zaman, farklılaşmayı, başkaldırmayı denemişti belki, CHP. Ama bu başkaldırışlarını devam ettirmeyi, süreğenleştirmeyi bir türlü becerememişti. Hatta birçoğunu daha başlarken ağzına yüzüne bulaştırmıştı :(
Ama şimdi öyle değil. CHP’deki bu yenilenme, giderek otoriterleşen iktidara büyük bir korku yaşatırken; geri kalanlara büyük umut veriyor. Bu yenilenmenin yarattığı enerji, sadece CHP’lilerden değil; tüm iktidar karşıtlarından, tüm eşitlik ve özgürlük aşıklarından, adalet peşinde koşanlardan müspet tepkiler alıyor. Adım adım bir demokrasi cephesi örülüyor. Belli ki, artık geri döndürülemez bir sürecin içindeyiz.
Belli ki artık dönülmez ufkun akşamındayız… Süreci böyle değerlendiren sadece ben değilim. Süreci okumayı bilen, referans aldığımız birçok kalem de benzer tespitlerde bulunuyor…
Murat Sabuncu: Her Cephede CHP ve Yeni Hedefleri
Özgür Özel’in CHP’nin 102. Kuruluş yıldönümünde Ankara’daki konuşmasını ve CHP’nin son dönemdeki performansını, hal ve gidişatını değerlendiren Murat Sabuncu, yazısında (bkz: 102 yıllık CHP, dünyadaki demokratlara abluka altında ‘barışçıl mücadele kılavuzu’ yazıyor) CHP’nin yeni program hedefleri hakkında düşünmemizi sağlarken aynı zamanda içine düştüğü güçlüğe rağmen her cephede savaştığına da işaret ediyor:
“…CHP yönetimi, başta Genel Başkan Özgür Özel, milletvekilleri ve parti örgütü 19 Mart’tan bu yana alanda büyük bir mücadele veriyor. Sokağın sesini dinliyor, barışçıl eylemler organize ediyor, Türkiye’nin dört bir yanında düzenlediği ‘miting-eylemlerle’ mücadeleden vazgeçmiyor.
Tüm bunları yaparken merkezi “sadece partiyi savunmaya da” ayırmış değil. Bir yandan Meclis’te Kürt barışını sağlama arayışlarında Komisyon’da sözünü söylüyor. Öte yanda toplumun değişik kesimlerinden kişilerin katılımıyla ‘program’ hazırlıyor. Özgür Özel dün bir yandan Genel Merkez’den İstanbul’da yaşananları takip ederken, öte yandan Örgüt Temsilcileri Meclisi Toplantısı’na katılarak CHP’nin yeni programının ana başlıklarını anlattı. Öne çıkan bölümleri not aldım:” dedikten sonra Özgür Özel’in konuşmasından yeni CHP’nin hedeflediklerini de aktarmaya başlıyor:
“Parti programımız dört temel sütun üzerine oturuyor. Bunlardan birincisi devlet, yönetim ve demokrasi. İkinci sütun kalkınma ve ekonomi. Üçüncüsü sosyal devlet ve refah. Dördüncü kısım ise dış politika, güvenlik ve dirençlilik. Şüphesiz dirençliliğin dış politikadan, güvenlik politikalarından ve uluslararası ilişkilerden yalıtılarak tartışılmayacağı bir zeminde bu başlıkta ele alıyoruz.” diyor ve devam ediyor... yazıyı sonuna kadar bu linkten okumakta yarar var. …
Diken’de Murat Sevinç de yeni CHP’nin sonunda halka başvurmayı akıl ettiğini ve başardığını anlatıyor (bkz: Yenilenen CHP iktidarın CHP'sine karşı… - Diken):
“…Yerel seçimi kazanan CHP, İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başka bir kimliğe büründü. İktidarın beklemediği bir durumdu bu. Birkaç miting yapar sonra soru önergesi vermeyi sürdürürler, diye düşündüler belli ki. CHP doğru ve gerçekçi (diğer yanağını uzatmayan) bir tutumla demokrasiyi yeniden kazanmak için ‘demos’a başvurdu, onun elini tutmayı istedi. Halk bu çağrıya uydu…”
Sevinç, aynı yazısında, CHP’den sadece kendisinin değil halkın da umutlu olduğunu şöyle anlatıyor:
“CHP’de birilerini ve bir dönemi-ekibi temsil ettiğine kuşku bulunmayan insanların yenilenmeye çalışan CHP’ye zarar veremeyeceklerini düşünüyorum. Türkiye geçen yılki ülke değil, halkıyla, muhalefetiyle. Yaşamına sahip çıkan, biraz geç de olsa sustukça sıranın kendisine geldiğini fark etmişe benzeyen milyonlarca kaygılı yurttaş olup biteni ve katkı sunanları görüyor. ‘Demos’, İmamoğlu ismi çevresinde verilen mücadelenin İmamoğlu’nu ve hatta partileri çok aşan bir çaba olduğunu kavrıyor. Halihazırda işbirlikçiliğe soyunanlar ise bunun farkında değilmiş gibi davranmakta ısrarcı.”
T24’deki yazısına Necmiye Alpay, yine yeni CHP’yi anlatırken aslında bir anti-faşist olarak, kendisinin ve halkın CHP’den murat ettiklerini anlatıyor (bkz: Artık antifaşist bir ittifak var):
“…Evet, artık antifaşist bir ittifak oluştu diyordum. Demokrasinin yolu açıldı. Özgür Özel’in şahsında ve söyleminde, verilen inançlı, kararlı ve bilinçli mücadelenin ne mücadelesi olduğu, faşizmin yenilgiye uğratılabileceği büsbütün açıklığa kavuştu…
…
Bu mücadelenin dışında ya da karşısında kalanlar hem kendilerine hem de topluma kötülük yapmış olacaklar. Mücadele çoktan sağlam bir hukuk devleti için mücadeleye dönüşmüş durumda. Mahkeme kararlarına esasen kimin uymadığı ve kimin saygı duymadığı da ortada. Bu konuyla ilgili çok alıntılanan bir sözün belgesi burada. Yıllardır yalanlanmadı, tersine hemen her adımda “doğru”landı…”
Peki ya Datça CHP’de neler oluyor?
Dün (09.09.25) CHP İl Binasının ablukaya alınması ve İstanbul İl Başkanlığına kayyım atanması sonrası, Datça’da da CHP dışındaki Demokrasi Güçleri bu saldırıların aslında demokrasiye olduğunun bilinciyle CHP’ye bir destek ziyaretinde bulundu. İlçe Başkanı Sezai Öz, İlçe ve İl Yöneticileriyle Datça Demokrasi Platformundan destek için gelenleri oldukça candan karşıladılar. Bir tevazu örneğiyle Demokrasi Platformunun bir parçası olduklarını, birlikte çabaladıklarını anlattılar. Yetersiz kalabildiklerini, hatalar da yapabildiklerini ama ellerinden geldiğince hem kendi içlerinde ve hem de yaşadıkları her yerde demokrasinin yükseltilmesi için uğraş verdiklerini anlattılar.
Datça’da yapılan delege seçimlerinden örnek verdiler, demokratik bir ortamda olması için çok çaba harcadıklarını söylediler. Nitekim biz de biliyoruz: CHP’ye sürekli yüklenenler bile Yeni CHP’nin hakkını teslim etmek zorunda kaldı, sosyal medyada.
Ziyaret sonrası her Salı Berkin Elvan Yontusu önünde yapılan Adalet ve Barış Buluşmalarına da kalabalık bir kadroyla geldiler ve Datça Demokrasi Platformunun kayyım karşıtı basın açıklamasına da destek verdiler.
Ve Sezai Öz’ün Basın Açıklaması:
CHP sadece İstanbul’da ya da büyükşehirlerde seçimlere hazırlanmıyor. Datça’da da seçimler için hazırlık yapılıyor. Geçen dönem seçilen Sezai Öz, bu olağanüstü dönemde de aday… Şöyle sesleniyor:
Saygıdeğer yol arkadaşlarım, değerli Cumhuriyet Halk Partililer;
Cumhuriyet Halk Partisi’nin köklü geleneğine, örgütlü gücüne ve halkın umuduna inanarak, örgütümüzün desteği ve parti büyüklerimizin tavsiyeleriyle CHP Datça İlçe Başkanlığına yeniden adaylığımı açıklıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin 39. Olağan Kurultay süreci kapsamında CHP Datça delege seçimlerimizi yüksek katılım, olgunluk ve demokratik iradeyle tamamladık. Bu süreçte emeğini ve yüreğini ortaya koyan tüm üyelerimize teşekkür ediyor, seçilen delegelerimizi kutluyorum.
Bizler biliyoruz ki; Cumhuriyet Halk Partisi'ni iktidara taşıyacak olan en büyük güç, örgütlü mücadelemiz ve değişimden yana irademizdir.
Hedefimiz nettir:
Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidara taşımak,
Sayın Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı yapmak,
Datça’dan Türkiye’ye umudu ve değişimi taşımaktır.
Bu inanç ve kararlılıkla, Cumhuriyet Halk Partisi’nin köklü geleneği, örgütlü gücü ve dayanışma ruhuyla çıktığımız bu yolda, partimize ve Datça örgütümüze daha güçlü katkılar sunmak amacıyla çıktığımız bu yolda örgütümüz ile halkın iktidarı yolunda omuz omuza yürümeye devam edeceğiz.
Saygılarımızla
Sezai Öz CHP Datça İlçe Başkanı/Adayı
;){kind=link}
Yorumlar (0)