Gençlerin Kadim Dili 

Ama ciddiyetle söylüyorum (yok, şaka yapıyorum, ciddiyet emojisi yok ki!), emojiler eğlenceli ama tehlikeli. Düşünün: Bir savaş çıkıyor, liderler emojiyle anlaşıyor. Barış mı? Güvercin emojisi. Savaş mı? Bomba! Yanlış emoji bas, dünya yanar – “Oops, kalp yerine nükleer füze gönderdim!” Veya sevgiline kalp yerine yanlışlıkla şeftali gönder – ilişki biter, ve sen “Ama meyve seviyorsun diye!” diye bahane uydurursun. Sümerlerden bugüne, resimler hikayeler anlattı, ama bizinki komedi filmi: “ Kil Tabletten

 Gençlerin Kadim Dili 

Sümer Tabletlerinden, Emojilere Gençliğin Dili

Ah, sevgili dijital dünyamız! Her şey o kadar hızlı ki, kahvemi yudumlarken bir yandan telefonumda kaydırıyorum ve bam! Kelimeler yerine küçük sarı suratlar, kalpler ve patlıcanlar uçuşuyor. Evet, patlıcan – o emojiyi kim icat ettiyse, muhtemelen bir sebze pazarlamacısıydı, ya da belki de bir bahçıvanın gizli ajandası vardı: “Herkes patlıcan yesin, yoksa dünya biter!” Bu bana göre, tarihinin en komik döngüsü: Binlerce yıl önce Sümer amcalar kil tabletlerine öküz başı çizip “Bugün tahıl hasadı var, hadi kutlayalım!” diyorlardı. Ama öküz başı çizmek kolay mı? “Hayır, bu öküz değil, inek olsun!” diye kavga ediyorlardı herhalde. Şimdi biz? Bir emojiyle “Mutluyum” diyoruz, ama aslında “Kahvem soğudu, hayatım mahvoldu, ve kedi yine halıya kustu” demek istiyoruz. Sümerlere dönüş mü? Evet, ama bu sefer kil yerine silikon vadisi, rahipler yerine Zuckerberg amca var – ki o da muhtemelen bir emoji tanrısı: “Beğen butonuna tapın, yoksa algoritma sizi yutar!”

Düşünün bir: Mezopotamya’da adamlar fikirlerini resimliyordu. Bir öküz başı? “Mal varlığı.” Ama ya yanlış çizilirse? “Bu öküz başı değil, keçi gibi olmuş!” Zamanla çivi yazısına geçti, ama kökünde çizgi roman gibiydi – Süpermen yerine Sümer-man! Şimdi Uzak Doğu’ya bakın: Çin hanzi’leri, Japon kanji’leri. Bir dağ resmi? Dağ demek. Bir nehir kıvrımı? Su. Adamlar binlerce yıldır resimli roman yazıyor, biz ise Latin alfabesiyle boğuşuyoruz: “A, B, C… Neden bu kadar harf var, bir resimle bitirelim!” Haklılar! Bir resim bin kelimeye bedel, özellikle de o resim bir kedi videosuysa – ki kediler emoji dünyasının gerçek kralları:  “Dünyayı ele geçireceğim, ama önce uyuyayım.” Emojilerse? Onlar modern piktogramlar, ama sanki bir parti kazası: Bir telefon klavyesinde doğdular, şimdi dünya dili oldular. “Merhaba” yerine  atıyoruz, ama ya yanlış emoji? “Sevgilim, seni seviyorum” diye kalp yerine yanlışlıkla  gönder – ilişki tuvalete akar!

Ama durun, asıl komik kısım burada: Bu dönüş, kapitalizmin en büyük şakası. Sosyal medya devleri duygularımızı paketlemiş, satıyor. Bir gülücük emojisiyle “Hayatım harika!” diyoruz, ama arkasında yatak odasında pijamayla Netflix izleyen bir yalnızlık var – ve o Netflix’te de emoji dolu diziler: “The Emoji Movie 2: Patlıcanın İntikamı!” Veya öfkeli surat: “Trafik berbat!” Ama aslında “Patronum yine saçmaladı, ve kahve makinesi bozuldu – evren bana karşı!” Gençler olarak biz? Bu sisteme karşı emoji isyanı başlattık! Kelimelerin ağırlığından kaçıyoruz, çünkü kim uzun paragraf yazmak ister? Bir yumruk emojisiyle “Devrim!” diyoruz, ama aslında “Pizza mı yesek, yoksa burger mi? Karar veremiyorum!” Demokratikleşme mi? Tabii! Okuma yazma bilmeyen bile anlayabiliyor. Uzak Doğu alfabeleri gibi: Bir resim, herkesin anlayacağı evrensel dil. Ama ya yanlış anlaşılırsa? Patlıcan emojisini “Sebze salatası” diye gönderiyorsun, karşı taraf “Hımm, ilginç teklif” diyor. Kaos! Ya da yaşlı teyze emojiyi anlamıyor: “Bu sarı surat ne? Güneş mi doğdu?”

Teknolojinin ironisi ise kahkaha attırıyor. Eskiden krallar ve rahipler tabletleri kontrol ederdi: “Bu öküz başını sadece ben çizebilirim, yoksa lanetlenirsiniz!” Şimdi algoritmalar emojileri yönetiyor: “Bu kalbi beğen, yoksa feed’in boş kalır – ve arkadaşların seni terk eder!” Ama belki bu yeni bir başlangıç. Tarihe yeniden giriş mi? Evet, ama eşitlikçi bir palyaço şovu gibi. Emojilerle graffiti yapıyoruz: Bir yumruk? Direniş! Ama ya yumruk yerine el sallama? “Devrim yerine bay bay!” Bir dünya? Küresel parti! Sümer amcalar görse, “Vay be, bizim öküz başı şimdi dans ediyor – disco mu bu?” derdi. Biz gençler bu döngüyü kırabiliriz: Emojileri araç yapıp, sessizliği bozabiliriz. Gelecek imgelerin özgür dünyasında mı? Belki, ama dikkat: Bu resimler zincir olmasın. Yoksa bir gün kalkarız, konuşmak yerine sadece emoji atarız – ve dünya bir çizgi film olur: “Popeye yerine Emoji-Popeye!”

Ama ciddiyetle söylüyorum (yok, şaka yapıyorum, ciddiyet emojisi yok ki!), emojiler eğlenceli ama tehlikeli. Düşünün: Bir savaş çıkıyor, liderler emojiyle anlaşıyor. Barış mı? Güvercin emojisi. Savaş mı? Bomba! Yanlış emoji bas, dünya yanar – “Oops, kalp yerine nükleer füze gönderdim!” Veya sevgiline kalp yerine yanlışlıkla şeftali gönder – ilişki biter, ve sen “Ama meyve seviyorsun diye!” diye bahane uydurursun. Sümerlerden bugüne, resimler hikayeler anlattı, ama bizimki komedi filmi: “Kil Tabletten".

Yazar cemil baran

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış

İlginizi Çekebilir