Dayanışma Datça ailesine hoş geldin.
Ben senin sözünü ettiğin ‘solcu amcalarından, belki de dedelerinden’ biriyim. Tanışmıyoruz sanırım. Gerçi yakındığın kadar ‘teorik fırtınalar estiren’ yetkinlikte bir ‘Dayanışma Datça portalı’ yazarı değilim. Daha çok güncel politika üzerine klavyeyle oynuyorum. Nedense yazındaki ifşayı(!) ben de üstüme alındım. Belki yaşım ve hasbelkader hala inatla sürdürdüğüm ve senin yakındığın ‘kaba solculuğum’ dolayısıyladır.
Öncelikle belirtmek ihtiyacı duyuyorum; bu harflerle belirlenmiş kuşak(lar) tahliline ortaya atıldıkları günden beri kuşkuyla yaklaşıyorum. X’le başladık, Y’den geçtik, şimdi Z harfindeyiz. Neden bu üç harf bilmiyorum. Neden bu son üç harf onu da bilmiyorum. Nitekim Z de son harf olduğuna göre şimdi ne yapacağız?
Bence hala insan topluluklarını açıklayan temel saptamanın-170 yıl önceki analizlerde belirtildiği gibi- sınıf(lar) kavramı olduğunu düşünüyorum. Sen ne kadar kabul etmesen de o bakış açısının hala açıklayıcı yeteneğini sürdürdüğünü düşünüyorum. Yazında üstünde durduğun Z kuşağının da sahip oldukları ayrıcalıklar temelinde bu sınıflaşmanın belirleyici izlerini taşıdığını biliyorum.
Tabii ki inatla ve altını çizerek ve vurgulayarak söylüyorum ki, senin kuşak dediğin gençliğin sesine, duruşuna her zamankinden daha çok kulak vermemiz, dikkat etmemiz gereken bir çağ içindeyiz. Bunun için çok değil Gezi’ye uzanmak, 19 Mart’tan sonraki günlerde barikatları yararak bir meşale yakan İÜ’li gençliğin duruşunu hatırlamak yeterli. Ve tabii ki sayfalar dolusu senin deyiminle ‘teorik laf salatası’ndan çok daha önemli.
Üslubunun beni rahatsız ettiğini de ifade etmeliyim. Zaten ‘amaç da buydu’ dediğini duyar gibi oluyorum. Bu alaycı, üstenci, nihilist üslubun kavratıcı değil emin olabilirsin. ‘Benim siz ‘kör’lere, sıkıcı yazarlara bir şey anlatmak gibi bir derdim yok’, diyorsan başka.
Söyleyeceğin şeyleri daha makul-seni irite edecek bir kelime biliyorum ama- ve daha kapsayıcı bir şekilde de ifade edebilirsin, diye düşünüyorum. Sonuç olarak o ‘amcalar, teyzeler de’ ağaç kovuğundan çıkmadılar. Örnek almıyorsanız da dikkate almanız gerekir diye düşünüyorum. ‘Hayatınız çok zor’ biliyoruz. Birkaç kelimeyle ifade ettiğin yoksunluklardan da daha zor. Ancak yiğidi öldür hakkını yeme, o yoksunlukları ve katmerlisini o ‘teyzeler, amcalar’ da yaşadı, yaşıyor.
Mizah, dans, eğlence, kooperatif, yerel ticaret, fast fashion’ı boykot… kavramlarının izlerini teyzelerin amcaların yazdıklarında da bulabilirsin, emin ol. Özellikle anarşist amca ve teyzelerinde. Amerika çoktan keşfedildi(!) emin ol.
Sıkıntı ‘teori’de değil, teori sonuç olarak dünyayı anlamak için sonsuz çeşitlilikteki bir kılavuz. Keşke onsuz olunabilseydi. Teori-pratik birlikteliği ve bu çerçevedeki bitimsiz arayış olmasa da olur diyerek dıştalayabileceğimiz bir şey değil. Bizden önceki, yani bizim teyze ve amcalarımız birikimlerini özetlemiş, bir müktesebat oluşturmuşlar, bizler de onlara kulak verdik, dikkat gösterdik, onlardan öğrendik. Onları bir kenara itmedik.
Neyse amcan daha fazla zırvalamadan(!) sözlerine son veriyor. Meydan sizin. Ta ki sizden sonraki kuşak(!) gelene kadar. Biz zaten gidiciyiz.
İyi ki varsınız.
Sürç-ü lisan ettiysem affola.
Gözlerinden öperim, sevgiler.
Bu yazıya konu olan Cemil Baran Yazısı: https://dayanisma-datca.org/z-kusagi-ndan-boykot-cagrisi/
Yorumlar (1)
Serdar Otrav
28 gün önce / 05.11.2025Durun, durun topa ben de giriyorum. Daha maçın bitmesine çok var nasıl olsa, yüzlerce, binlerce yıl belki... Maçın daha başı ve skor Cengizhan 1 - Cemil 0 şimdilik. Yaşlı olan deneyimiyle yapmış skoru :)
Beğendim 1 | Beğenmedim 0 | Cevapla