 
                                            
                                        
Behice Boran 10 Ekim 1987'de, 77 yaşında sürgünde ölür.  Bir film adını anıştırsa da Boran'ın mücadelesi, gerçekten de son nefesine kadar süren bir mücadeledir: Boran, son nefesine kadar yaşamını bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesine adar.. Ardında herkes ve her kesimin kolay kolay unutamayacağı izler bırakır. Bugün birçok ilde Boran'ın arkadaşları, Boran'ı ve bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde kaybettikleri arkadaşlarını anacaklar.. .
Boranın yaşamı ve mücadelesi, kendilerini "üçüncü sinemacılar" olarak adlandıran bir ekibin hazırladığı, kendi anlatımının yanı sıra, yakın çalışma arkadaşlarının anlatımları ile 2006 yılında Son Nefesine Kadar ismiyle bir belgesel filme konu olur:
1. Bölüm:
2. Bölüm:
Not 1: Boran'ın ayrıntılı kronolojik hayat hikayesi, behiceboran.net web sitesinde...
Not 2: Behice Boran'ın eserleri/kitapları...
Not 3: Boran ile ilgili film aralarında Mehmet Demir, Özlem Öz, Baris Özkaya, Kaya Özkaracalar, Sinan Önelge, Ilke Temeltas'ın da bulunduğu kolektif bir ekiple çekilmiştir. Filmin yönetmenleri arasında Datça'dan tanıdığımız Sinan Önelge de vardır. Filmi çeken, kurgulayan, yapan ekip, aslında 20 kişiden fazladır. Kendilerini Üçüncü Sinemacılar olarak adlandıran bu ekip, "neden üçüncü sinemacılar" sorusuna kolektif'ten Özkaracalar Evrensel Gazetesinde çıkan sohbette şöyle yanıt verir: "Sinema üç farklı dala ayrılır. Birincisi Amerikan sinemasında olduğu gibi ticari sinema, ikicisi sanatsal sinema, üçüncüsü de bizim yaptığımız gibi tarihi, siyasi bilincin verilebilmesi kaygılarıyla yapılan sinema. İsmimiz de buradan geliyor. Kolektifi kurarken işe yedi kişiyle başlamışlar. Şu anda ise kolektif yirmi kişilik bir gruptan oluşuyor. Profesyonellerle amatörlerin birleşiminden oluşan kadro, 20'li yaşlardan 40'lı yaşlara kadar her meslek grubundan kişileri içerisinde barındırıyor. Özkaracalar, kuruluş sebeplerinin temelinde muhaliflik olduğunu, üçüncü sinemanın da bunun aracı olduğunu vurguluyor. İnsanları yaşam içerisinde yılgınlığa düşürecek birçok etken var diyor Özkaracalar, Popüler kültür ve medya sanatı yozlaştırıyor, adeta tüketilen bir metaya dönüştürüyor. Kaygıları siyasal fikirlerin sorgulanması, bu nedenle de ilk belgesel filmlerinde yine siyasi bir kişilik olan Behice Boran'ın hayatını işlemişler. "
Yorumlar (0)