Aralarında Barış Akademisyenleri Almanya Derneği, DEMOS, İHD, ROSAV ve TOHAV gibi dernek, vakıf ve kuruluşların olduğu Eleştirel Barış Ağı, Türkiye’nin en uzun ve en yıkıcı krizlerinden biri olan Kürt meselesinin çözümünün ancak toplumsal güveni yeniden inşa eden, geçmişle yüzleşen ve eşit yurttaşlık temelinde dönüşüm sağlayan kapsamlı bir süreçle mümkün olabileceğini belirterek Almanya’dan bir çağrıda bulundu. Çıkılan çağrıda 15 çağrıcı kuruluş bulunuyor:
Eleştirel Barış Ağı Bileşeni Kurumlar (alfabetik olarak)
Barış Akademisyenleri Almanya Derneği (BAK Almanya)
Barış için Kültürel Araştırmalar Derneği (bakad)
Bilim Sanat Eğitim Araştırma ve Dayanışma Derneği (BİRARADA)
Dayanışmanın Kadın Hali Derneği (DAKAHDER)
Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği (DKVD)
Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü (DİSA)
Hakikat Adalet ve Hafıza Çalışmaları Derneği (Hafıza Merkezi)
Roman Hafıza Çalışmaları Derneği (Romanii Godi)
Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV)
Çağrı,
“Bizler, Türkiye’de barış ve onunla kesişimsel olan insan hakları, hafıza, kadın, LGBTİ+, çocuk, kültürel miras, azınlıklar ve eğitim gibi alanlarda mücadele yürüten 15 sivil toplum örgütü olarak, Kürt meselesine dair gelişmeleri dikkatle izliyor; 1 Ekim 2024’ten bu yana süregelen süreci destekliyoruz. Toplumun tüm kesimlerinin kapsandığı, adil, şeffaf ve onurlu bir barış sürecinin inşa edilmesi yönündeki umut ve irademizi koruyoruz. Bu sürece dair yaklaşımımızı, geçmiş deneyimlerden çıkardığımız dersler ve çözüm yönündeki toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda şekillendiriyoruz.
Türkiye’nin en uzun ve en yıkıcı krizlerinden biri olan Kürt meselesinin çözümü, ancak toplumsal güveni yeniden inşa eden, geçmişle yüzleşen ve eşit yurttaşlık temelinde dönüşüm sağlayan kapsamlı bir süreçle mümkün olabilir. 2013–2015 yıllarında yaşanan deneyimler, barışın yalnızca masa başında değil; toplumsal katılım, adalet ve hakikate dayalı yüzleşme ile mümkün olabileceğini göstermiştir.
PKK’nin 11 Temmuz 2025’te Süleymaniye’de düzenlediği sembolik silah bırakma töreni ve 12 Temmuz 2025’te Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından barış sürecini yürütecek meclis komisyonunun duyurulması, bu sürecin ciddiyetle ilerletilmesi için bir başlangıç olabilir. Ancak, bu sürecin başarıya ulaşması için çoğulcu, şeffaf ve toplumsal denetime açık mekanizmaların kurulması elzemdir. Yalnızca çatışmanın taraflarının değil, tüm toplumun sürece dahil olduğu bir yaklaşım benimsenmeli; karar alma süreçlerine geniş katılım sağlanmalıdır” diyerek başlıyor.
Çağrıda somut öneriler sıralanıyor:
“Kalıcı bir barışın ilk adımı, çatışma taraflarının ve toplumun sürece açık, adil ve güvenli biçimde katılabildiği bir zemin oluşturmaktır” denilerek, Müzakere ve Katılım İçin Koşullar başlığı altında:
1-Terörle Mücadele Yasasının Kaldırılması ve Abdullah Öcalan’ın Sürece Katılımı İçin Koşulların yaratılması,
2- Siyasi Mahpusların Serbest Bırakılması,
3- Koruculuk Sisteminin Sonlandırılması gibi somut adımların atılması teker teker örneklendirilerek-detaylandırılarak anlatılıyor.
Geçiş Dönemi Adaleti Mekanizmalarının Kurulması başlığı altında ise, toplumların silahlı çatışma, baskı ve ağır insan hakları ihlalleriyle geçen dönemlerin ardından barış içinde bir arada yaşayabilmesi, yalnızca silahların susmasıyla değil; geçmişle yüzleşilmesi, zarar gören birey ve toplulukların onarılması ve toplumsal güvenin yeniden inşa edilmesiyle mümkün olduğu belirtilerek… bir geçiş dönemi adaletinin tesis edilmesi öneriliyor… Bunun için önerilen adımlar ise şöyle:
4. Hakikatle Yüzleşme ve Toplumsal Onarım Mekanizmalarının Kurulması,
5. Silahsızlanan Bireylerin Sivil Yaşama Geçişi ve Destek Mekanizmaları,
6. Maddi ve Manevi Tazminat Süreçleri ile ilgili adımlar detayları ile anlatılıyor…
Dönüştürücü Adalet Yoluyla Katılımcı Barışın İnşası başlığı altında
Dönüştürücü adalet için karar alma süreçlerine eşit katılımı, dışlanmış grupların güçlenmesini ve birlikte yaşamı destekleyen kamusal politikaların hayata geçirilmesi için şu öneriler yapılıyor:
7. Toplumun Geniş Kesimlerinin Sürece Dahil Edilmesi,
8. Toplumsal Barış Kültürünün İnşası,
9. Ekonomik ve Sosyal Eşitsizliklerle Mücadele gibi öneriler detaylandırılarak açıklanıyor…
Son olarak Süreçsel Güvenceler ve Kurumsal Çerçeve başlığı altında ise,
10. Katılımcı, Demokratik ve Yerel Temelli Anayasa Yapım Süreci,
11. Anayasal Güvence ve Kimlik Hakları,
12. Uluslararası Gözlem ve Destek Mekanizmaları ile ilgili somut öneriler detaylandırılıyor…
Tüm bu önerilerin ayrıntılarına https://www.academicsforpeace-germany.org/2025/08/09/baris-adalet-ve-demokrasi-icin-ortak-cagrimiz/ linkinden erişmek mümkün…
Eleştirel Barış Ağı bileşenlerine ve Faruk Alpkaya'ya teşekkür ederiz...
Yorumlar (0)