Endişeliyiz… Bunda Anlaşılmayacak ne Var?

Bu rejimin değil bir beş yıl daha, bir gün bile uzamasını istemiyoruz. Bu iktidarın ömrünün uzamasına öyle ya da böyle katkıda bulunan tek tek siyasiler, partiler ve herkes tarihi bir sorumluluğun taşıyıcıları olarak damgalanacaklardır. Hiçbir sözde olumlu kazanım(!) bu iktidarın ömrünün uzatılmasına destek olmanın sorumluluğunu affettirmez.

Endişeliyiz… Bunda Anlaşılmayacak ne Var?

23 yıllık iktidarın çeşitli desteklerle uzaması ihtimalinden endişeliyiz.

İşçi sınıfı endişeli; açlık sınırı altındaki, kölelik düzeyindeki asgari ücretten. Neredeyse grevlerin daha kararları alınmadan yasaklanmasından. Ve bu yasaklama kararlarının patronlara karşı ‘bak sizin için neler yapıyoruz’ diyerek böbürlenerek anlatılmasından.

Üretici, çiftçi, köylü endişeli; tarım ve hayvancılık neredeyse bitirildi. Uzun zamandır temel tarım ürünleri ithal edilir oldu. Köylü tarlasından, ağılından elini çekiyor.

Esnaf endişeli; sattığının(satabilirse) yerine yenisini koyamıyor. Kepenk kapatıyor.

Memur endişeli; hala toplu sözleşmeli ve grevli sendikal haklara sahip olamamaktan. Yoksulluk sınır altındaki maaşlardan.

Emekliler endişeli; açlık sınırı altındaki en düşük emekli aylıklarından ve enflasyonun tozuna yetişemeyen maaş zamlarından.

Kadınlar endişeli; erkek egemen düzenin erkek faillerinin cinayetlerinin artarak devam etmesinden. Kadın cinayetleriyle sarsılmadığımız bir gün bile geçmiyor. Kıyafetleri dolayısıyla devamlı baskı altındalar.

İlkokul çocukları ve ebeveynler endişeli; beslenme çantaları doldurulamıyor, bir kap sıcak yemek onlara çok görülüyor.

Yüksek öğrenim gençliği endişeli; barınma sorunu can yakıcı, yurtlar ateş pahası. Dahası en küçük bir itiraz, okullarından yurtlarından atılma tehdidiyle karşı karşıya. Özel Güvenlik ve polisle, onların amansız baskılarıyla yüzyüzeler. Festivalleri, şenlikleri yasaklanıyor.Yeni kayıt olan öğrencileri karşılamak ve onlara yardımcı olmak için kurdukları standlar polis tarafından zorla kaldırılıp sürüklenerek gözaltına alınıyorlar.

Akademi endişeli; üniversitelerde bilimsel yaşam can çekişiyor. Kararnamelerle yaşadıkları zulüm devam ediyor. Beraat edenler de göreve iade edilmiyor.

Yerel demokrasinin uç verdiği belediyelerdeki memurlar, işçiler, bürokratlar endişeli; halkın oyuyla tescillenmiş iradesi gasp ediliyor, muhalif belediyelere kayyım atanıyor.

Sanatçılar, oyuncular endişeli; sudan sebeplerle gözaltına alınan, konserleri yasaklanan müzisyenler, ifadeye çağrılıp gözdağı verilmeye çalışılan oyuncular endişeli.

Gazeteciler, youtuber’lar endişeli; bir iftira ya da ihbarla ya da res’en gözaltına alınıp tutuklanabiliyorlar.

Hapishanelerde 100 bin kapasite fazlası var. Hasta tutuklular var, yardımsız hayatlarını sürdüremeyen, endişeliyiz.

Suç işleme oranında-özellikle 18 yaş altı gençlerde- ciddi bir artış var, endişeliyiz. Çocuklar, gençler uyuşturucu çetelerinin tetikçileri, torbacıları haline getiriliyor.

Her gün, her şeye yapılan fahiş zamlardan endişeliyiz; benzine, mazota, gıdaya, doğal gaza, elektriğe, suya… Acımasızca artırılan vergiler belimizi büküyor. Devletin en büyük gelir kaynağı, vatandaştan kaynağında yapılan kesintiler.

Pazar artıklarını toplayarak ya da çöpleri karıştırarak hayatını sürdürmeye çalışan aileler endişeli.

Çeşitli adlarla isimlendirdikleri ‘süreç’ için hiçbir adım atılmamasından, Kürtler, demokratlar, aydınlar endişeli.

Bütün eğitim kurumları kreşlerden başlayarak dinci tahakkümün hüküm sürdüğü, tarikatların at oynattığı alanlar haline getirildi. Endişeliyiz… Diyanet İşleri başkanlığı ülkeyi, birkaç bakanlığın toplamından daha fazla bütçesiyle, cuma hutbeleri ve tarikatlar aracılığı ile orta çağ karanlığına sürüklüyor.

Bu rejimin bölgede ülkeyi tehlikeli bir maceraya sürükleme ihtimalinden endişeliyiz.

Evet endişeliyiz, bu otokrat, yoksulluk ve zulüm üreten rejimin bir gün daha devam etmesini istemiyoruz. Bu rejimin değil bir beş yıl daha, bir gün bile uzamasını istemiyoruz. Bu iktidarın ömrünün uzamasına öyle ya da böyle katkıda bulunan tek tek siyasiler, partiler ve herkes tarihi bir sorumluluğun taşıyıcıları olarak damgalanacaklardır. Hiçbir sözde olumlu kazanım(!) bu iktidarın ömrünün uzatılmasına destek olmanın sorumluluğunu affettirmez.

Demokratik, özgür, barış içinde bir ülke istiyoruz. Demokrasi hemen, şimdi.

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış