Hırsızlık, Yolsuzluk Bitsin !

Protestoların fitilini ateşleyen, hükümetin 2026 bütçe planı oldu. Ekonomik yükü daha da artıran bu teklif, halk arasında yaygın bir öfkeye yol açtı. Göstericiler, “Yeter artık!” diyerek sokaklara döküldü. Özellikle başkent Sofya’da toplanan kalabalıklar, parlamento binası önünde gün boyu nöbet tutuyor. Vergi zamlarının yanı sıra, artan sosyal sigorta primleri ve çalışma sürelerinin uzatılması, düşük gelirli aileleri ve orta sınıfı doğrudan etkiliyor. Bir protestocu, anonim olarak verdiği demeçte, “Bu bütçe, bizleri daha da fakirleştirecek. Hükümet, kendi cebini doldururken bizi unutuyor” dedi.

    Hırsızlık, Yolsuzluk Bitsin !

Bulgaristan Halkı Ayakta                  

Sofya, 11 Aralık 2025 – Bulgaristan’ın sokakları son haftalarda “Hırsız!” ve “Yolsuzluk bitsin!” sloganlarıyla inliyor. Ülke genelinde artan hükümet karşıtı protestolar, vergi zamları, sosyal sigorta katkı paylarındaki artışlar ve uzayan çalışma saatleri gibi ekonomik baskılara karşı bir isyan dalgası olarak büyüyor. Binlerce vatandaş, yeni bütçe teklifine karşı meydanları doldururken, bu hareket sadece mali bir tepki olmanın ötesinde, derin bir yolsuzluk ve güvensizlik krizi olarak yorumlanıyor.

Protestoların fitilini ateşleyen, hükümetin 2026 bütçe planı oldu. Ekonomik yükü daha da artıran bu teklif, halk arasında yaygın bir öfkeye yol açtı. Göstericiler, “Yeter artık!” diyerek sokaklara döküldü. Özellikle başkent Sofya’da toplanan kalabalıklar, parlamento binası önünde gün boyu nöbet tutuyor. Vergi zamlarının yanı sıra, artan sosyal sigorta primleri ve çalışma sürelerinin uzatılması, düşük gelirli aileleri ve orta sınıfı doğrudan etkiliyor. Bir protestocu, anonim olarak verdiği demeçte, “Bu bütçe, bizleri daha da fakirleştirecek. Hükümet, kendi cebini doldururken bizi unutuyor” dedi.

Hükümetin tepkisi ise gecikmedi, ancak yetersiz kaldı. Baskıların artması üzerine, 2026 bütçe teklifi geri çekildi. Başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada, “Halkın sesini duyduk ve revizyon için çalışıyoruz” denildi. Ne var ki, bu hamle göstericilerin öfkesini dindirmeye yetmedi. Sokaklardaki kalabalık, sadece bütçeyi reddetmekle kalmıyor; aynı zamanda derin bir güvensizlik ve istifa çağrılarıyla hükümeti hedef alıyor. Analistler, bu protestoların Bulgaristan’ın siyasi manzarasını kökten değiştirebileceğini söylüyor. Ekonomik krizin ötesinde, yolsuzluk iddiaları ve şeffaflık eksikliği, halkın güvenini tamamen erozyona uğratmış durumda.

Gösterilerin merkezinde genç nesil var. Üniversite öğrencileri, işsiz gençler ve dijital aktivistler, hareketin ön saflarında yer alıyor. Sosyal medya platformlarında organize olan gruplar, protestoları ülke çapına yaymayı başardı. Bir anket şirketinin son verilerine göre, Bulgarların yaklaşık yüzde 70’i protestoları destekliyor. Özellikle gençler arasında bu oran daha da yüksek; siyasi yolsuzluğa, güvensizliğe ve ekonomik adaletsizliğe karşı seslerini yükseltiyorlar. Sofya Üniversitesi’nde okuyan bir öğrenci, “Bizim geleceğimizi çalıyorlar. Bu sadece para meselesi değil, özgürlük ve adalet meselesi” diyerek duygularını ifade etti.

Avrupa Birliği’nin (AB) en yoksul üyesi olan Bulgaristan, uzun süredir ekonomik zorluklarla boğuşuyor. AB fonlarının yolsuzluk nedeniyle kötüye kullanıldığı iddiaları, protestoları daha da körüklüyor. Avrupa Komisyonu’ndan gelen uyarılar, hükümetin reform yapmasını talep etse de, somut adımlar atılmadı. Uzmanlar, bu krizin sadece Bulgaristan’la sınırlı kalmayabileceğini, komşu ülkelerde de benzer dalgalanmalara yol açabileceğini belirtiyor. Örneğin, Romanya ve Yunanistan’daki benzer ekonomik protestolar, bölgesel bir domino etkisi yaratabilir.

Protestoların şiddetlenmesiyle birlikte, güvenlik güçleri de alarma geçti. Bazı gösterilerde polis müdahalesi yaşandı, ancak genel olarak barışçıl bir hava hakim. Yine de, yetkililer olası provokasyonlara karşı tetikte. Hükümet, diyaloğu teşvik etmek için sivil toplum örgütleriyle görüşmeler başlattı, ancak protestocular bu çabaları “göz boyama” olarak nitelendiriyor.

Bu olaylar, Bulgaristan’ın derin sosyal kırılmalarını gün yüzüne çıkarıyor. Ekonomik taleplerin yanı sıra, siyasi reform çağrıları da artıyor. Muhalefet partileri, erken seçim talebinde bulunurken, hükümet koalisyonu içindeki çatlaklar derinleşiyor. Eğer protestolar devam ederse, 2026’nın ilk aylarında siyasi bir deprem yaşanabilir.

Sonuç olarak, Bulgaristan’daki bu halk hareketi, sadece bir bütçe krizinden öte, bir uyanış anı olarak tarihe geçebilir. Halk, “Hırsız!” diye haykırırken, hükümetin vereceği yanıt, ülkenin geleceğini belirleyecek. Gözler şimdi, Ocak ayında planlanan yeni bütçe görüşmelerinde. Eğer uzlaşma sağlanamazsa, sokakların sesi daha da yükselecek gibi görünüyor.

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış