Yazmadım-Yazamadım

Umutlu bir yazıyı hayal ederken ben, ülkem siyaseti daha da karanlığa gömüldü... Tüm yitirdiklerimizin anısına saygıyla, her alanda direnen yaşam savunucularına selam durarak, avuç içi kadar mutluluğu bize çok görenlere inat hayaller kurmaya devam ederek, güzel günler adına…

Yazmadım-Yazamadım

Uzun zamandır hem de. Dedim ki kendime güzel, umutlu bir şey olsun, acı olmasın yazında, ölüm hiç olmasın, kötü şeyler uzak dursun. Bir tutam umut, huzur, sevgi olsun. Olmadı, olamadı. Ben bekledim, yazmadım onca çirkinliği, onca kötülüğü. Yaşananlar tonlarca yük taşımışım gibi omuzlarıma bindi. Olmadı, olamadı.

Ben beklerken neler mi oldu?

Gazze' de çocuklar öldürüldü. Annelerin gözünden akan yaşlar yüreğimizden yol bulup dünya tarihinin gözyaşı seline karıştı. Habire konuştuk, kafa yorduk durmaksızın 'ne yapabiliriz?' diye, yapamadık bir şey. Dünya sessizce izledi, izliyor olanları -duyarlı, yürekli insanların protestoları hariç- tıpkı daha öncelerde yaşanılanlar gibi. Bu dünya muhteris, açgözlü politikacıların -bir zamanlar öküzün boynuzlarında dururdu ya dünya- o yönetemeyen yöneticilerin kafalarının içindeki şeytanlarla dönüyor şimdilerde.

Ben beklerken neler mi oldu? Mattia Ahmet Minguzzi daha 14  yaşındayken 15-16 yaşındaki akranlarınca defalarca bıçaklandı, tekmelendi. 15 gün süren yaşam mücadelesini kaybetti. Annesinin acısı yüreğimizi delip geçmedi, geçemedi, oturdu kalbimizin en hassas noktasına.

Ben umutlu bir şeyler beklerken beş yıldızlı bir otelde 78 can yanarak, dumanlardan boğularak öldü. Belki de en güzel anılarını biriktirecekleri bir kar tatilinde. Üşümediler, yandılar, öldüler. Süreç devam ederken sanıkların tümü bir bahanenin arkasına gizlenirken, karların üzerindeki küllerin kokusu bir kentin hafızasına işlemişken vicdanlarımız kanamaya devam ediyor.

Ben beklerken… İstanbul'da, bir valizin içinde genç bir kadının cesedi bulundu. Bizim için o güne kadar valiz yolculuktu, anıydı, güzel başlangıçlardı. Yol kenarındaki o valizden bize kalan ise güzel bakışların fotoğrafı ve kocaman bir acı oldu. Kadınlar öldürüldü, öldürülüyor durmaksızın hem de. Yakılıyor, varile konuluyor. Bıçaklanıyor. Valize konuluyor. Yetmiyor betona gömülüyor, daha da yetmiyor suya atılıyor. Ve suçlular canavarca hisle öldürmedikleri gerekçesiyle aklanmaya çalışılıyor. İşte bu cezasızlık yeni kadın cinayetlerinin önünü açıyor. El ele versek tüm kadınlar acımızı haykırmak için buradan nereye kadar yol olur. Ya da barikat mı kursak kendimizi korumak için.

Ben beklerken 10 asker metan gazıyla zehirlendi, zehrin biriktiği o mağaraya girmemeleri gerektiği bilindiği halde. Hatay' da iki asker aşırı su kaybından öldü. Genceciktiler, ümitliydiler, önlerinde kocaman bir yaşam vardı. Şehit oldu dediler, şehitlik bu muydu? Vatan aşkının adresi, ihmal zinciriyle kaybedilenlerin adresi oldu ne yazık ki..

Umutlu bir yazıyı hayal ederken ben, ülkem siyaseti daha da karanlığa gömüldü.

Bir sabah uyandık, bir belediyeye kayyum, diğer sabah bir başka belediyeye..

Başka sabah, öbür sabah… Gözaltılar, tutuklamalar hem de gizli çok gizli tanıkların çok güvenilir!!! tanıklıklarıyla. İki kez kanser tedavisi gören belediye başkanını bir daha cezalandırmak için yeni tetkikler istemek, tedavisini engellemek unutulabilir mi? Annesinin hastane önündeki acı dolu bekleyişi hepimizin gözlerine damgasını vurmadı mı? Kirli siyasetin bel altı vuruşlarından hepimize gına gelmedi mi?

Ben beklerken Maden Torba Yasası tüm hayırlar ve direnişlere rağmen meclisten geçti. Topraklarımız, ormanlarımız, su kaynaklarımız savunmasız bırakılıp uluslararası maden şirketlerine peşkeş çekilecekken vahşi madenciliğin getirisini bize anlatabilirler mi? İkizköylü direnişçiler açlık grevine yatarken Ankara'da, bir zamanlar Kızılay Tekel direnişine sahip çıktığımız gibi onların yükünü omuzlayabildik mi? Aslında sahipleneceğimizin ülkemiz olduğunu yıldızlayabildik mi kafalarımıza?

Ben beklerken ormanlar cayır cayır yandı, alevler evlere sıçradı. Yetmedi acılar, yetmedi çekilenler. 10 orman emekçisi ve AKUT gönüllüsü yangının ortasında can verdi. Artık hangi su söndürebilir yüreklerdeki yangını? Kahramandılar, cesurdular, korkusuzdular. Kahramanlar ilan etmeye çok meraklı canım ülkemde kahramanlara gereksinim duymayacağımız günlerin özlemini çekmeyelim de ihmaller silsilesiyle ucuz ölümler ülkesi olmayı mı içimize sindirelim?

Tüm yitirdiklerimizin anısına saygıyla, her alanda direnen yaşam savunucularına selam durarak, avuç içi kadar mutluluğu bize çok görenlere inat hayaller kurmaya devam ederek, güzel günler adına… Nazım'ın dizeleriyle:

Yapma aylar geçer güneş doğarken

Ve güneş doğarken hiç umut yok mu?

Umut umut umut

Umut insanda

 

Filiz Aydeniz Temmuz 2025

Yorumlar (8)

Neşe Umut

13 saat önce / 29.07.2025

Canım Filizim can arkadaşım benim,sana tüm yüreğimle katılıyorum...Üzgünüm çoook amma aydınlık günlerin geleceğine umutlu....

  |   Beğenmedim 0   |   Cevapla

Fatma

22 saat önce / 28.07.2025

Filiz başkanım yüreğine sağlık,acıyı isyanı yüreğimizden geçenleri anlatmışsınız.

  |   Beğenmedim 0   |   Cevapla

LEYLA DİNÇER

1 gün önce / 28.07.2025

Sevgili yol arkadaşım,kaleme aldığın tüm duygularına yürekten katılıyorum.Ama böyle gitmeyecek mutlaka birgün ışığı göreceğiz ve hak hukuk ve adaletin vücut bulduğu günler pek yakında...

  |   Beğenmedim 0   |   Cevapla

İpek keskin

1 gün önce / 28.07.2025

Yüreğe dokunan bu satırların gerçekliği içimizi sızlatıyor, bekleyenlerden değil mücadele edenlerden olma UMUDUYLA…

  |   Beğenmedim 0   |   Cevapla

Şengül

1 gün önce / 28.07.2025

hiç mi sevmedik birbirimizi diyesim var.Yagmurlar yağsa, mucize yaşansa yüreğimizde, insana insanca gulumseyecegimiz dudaklarımız,gözlerimiz olsa, ihtiyacımız olan sevgi ve umuda dair ne varsa birbirimizden alsak bu çok mu zor? Hiç değil aslında. İhmallerin, umursamazlığın,ölümlerin olmadığı günleri umudu yitirmeden bekleyenlere selam olsun... Temiz tutmaya çalıştığın biricik kalbini çok seviyorum arkadaşım .İtina ile yazdığın yazını çok beğendim. Bende Aziz Nesin in bir dörtlüğünü paylaşayım seninle, Birgün bu ülkenin başucuna bir not.. yanağınada bir öpücük kondurup gideceğim. Çok tatlı uyuyordun uyandırmaya kıyamadım diyeceğim. Uykudan uyanmalara..

  |   Beğenmedim 0   |   Cevapla

Semra Subaşı

1 gün önce / 28.07.2025

Yüreğime,kulağıma,ciğerime ruhuma tüm bedenime dokunan bir yazı olmuş yine.Umut insanda ama daha çok kadında.

  |   Beğenmedim 0   |   Cevapla

Solmaz Sarı

1 gün önce / 28.07.2025

Eline emeğine yüreğine kalemine sağlık duygularımıza tercüman olmuşsun ???? herzaman ki gibi muhteşem olmuş ,Umudumuzu yitirmeden mücadelemize devam ????????❤️????????????

  |   Beğenmedim 0   |   Cevapla

Nurşen Sönmez

1 gün önce / 28.07.2025

Yüreğinden öperim. İçinde bulunduğumuz, dört yanımızı saran karanlığımızı sözlere dökmüşsün ustaca. Ama umut hep var ve mücadele sürdükçe de var olmaya devam edecek.

  |   Beğenmedim 0   |   Cevapla