Çocuklar MESEM'le Ölüme Gönderiliyor

Türkiye İşçi Partisi Datça İlçe Örgütü, Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) adı altında 15 yaşında öğrencilerin günde 10 - 12 saat çalıştırılarak patronlara ucuz iş gücü olarak sunulması, öğrencilerin iş cinayetlerinde canlarından olması ve bu sömürü sistemini ifşa ederek Bakan Yusuf Tekin’i protesto eden 16 TİP’li gencin tutuklanması basın açıklaması ile Datça Semt Pazarı girişinde protesto edildi...

Çocuklar MESEM'le Ölüme Gönderiliyor

Çocuklar MESEM Adı Altında Ölüme Gönderiliyor

Türkiye İşçi Partisi Datça İlçe Örgütü, Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) projesi ile 15 yaşında öğrencilerin günde 10 -12 saat çalıştırılarak patronlara ucuz iş gücü olarak sunulması ve bu sömürü sistemini ifşa ederek Bakan Yusuf Tekin’i protesto eden 16 TİP’li gencin tutuklanmasını bir basın açıklaması ile Datça Semt Pazarı girişinde protesto etti. Etkinliğe Datçalı yurttaşlar hayli ilgi gösterdi.  Ayrıca, Pazar girişinde açılan imza standında “Okullarda Bir Öğün Yemek, Çocuğun Hakkı, Devletin Görevidir” denilerek vatandaşlardan imza istendi. Kampanyaya destek çağrısı yapıldı.
Etkinlik sürerken TİP'in imza kampanyasının yanısıra, Asgari Ücret İnisiyatifi de, Asgari Ücretlerin tespitinde halkın katılımını talep eden dilekçeleri de imzalattı.  

Çocuklar MESEM'le Ölüme Gönderiliyor

TİP adına açıklama yapan Figen Yegit “MESEM adi altında çocukları gönderdikleri hiçbir denetim olmayan işyerlerinde çocuklar ölüyor! Ancak bu ülkede ne hikmetse bu iş cinayetlerine sebep olanlar değil, çocukların ölmesine susmayanlar tutuklanıyor” diyerek çocukları bu zulme maruz bırakan Yusuf Tekin'in derhal görevden alınmasını istedi.

Basın açıklamasının tam metni şöyle:

Șu anda sesimizi duyan, toplandığımızı gören herkesi bir dakika durup bizi dinlemeye davet ediyoruz.

Bu ülkede 9 milyona yakın çocuk yoksul. Bu ülkede, sadece bu sene, okulda olması gereken 85 çocuk iş cinayetlerinde katledildi. Bu ülkede sadece bu sene her hafta iki çocuk çalışırken öldü. Öldürüldü. Bu ülkede çırak ve stajyerlik adi altında 2 milyon çocuk devlet eliyle işçileştirildi.

Koşup oynaması, dersinden başka derdi olmaması gereken bu ülkenin çocukları inşaatlarda, tarlalarda, fabrikalarda çalışırken can veriyor!

Çocuklarımızın değil tarikatların milli eğitim bakanı  ya da onu oraya atayanlar bu katliamı sadece seyretmiyor, canla başla, devletin tüm imkanlarıyla destek veriyor!

MESEM yani meslek öğrenimi adı altında 15 yaşında çocuklar günde 10 saat 12 saat durmaksızın çalışıyor. Bu çocuklar staj yapmıyor, iş falan öğrenmiyor, Kölelik şartlarında patronların işini görüyor. Hem de bunu asgari ücretin üçte birine yapmak zorunda kalıyor.

Kendi çocuklarına milyonluk özel okulları, süslü kolejleri layık gören iktidar ise bu ülkenin çocuklarına ancak kelle koltukta ucuz işçi olmayı layık görüyor!

MESEM adi altında çocukları gönderdikleri hiçbir denetim olmayan işyerlerinde çocuklar ölüyor! Ancak bu ülkede ne hikmetse bu iş cinayetlerine sebep olanlar değil, çocukların ölmesine susmayanlar tutuklanıyor! 16 gencecik yoldaşımızı tam bu sebeple tutukladılar.

Bu çocuk köleliği programının çalıştayını protesto eden, öldürülen arkadaşlarını unutmayan ve unutturmayan bu gençler günlerdir sokak sokak dolaşıp çocuklar okullarda bir öğün yemek yiyebilsin diye imza toplayan gençler.

MESEM adi altında ölüme gönderdikleri 14 yaşındaki Arda’nın hesabını soran  18 yaşındaki Zeynep şu an cezaevinde.

16 yaşındaki Erol Can’n hesabını soran 20 yaşındaki Merve șu an cezaevinde.

Vergilerimizden sadece %1.5 bütçe ayırıp çocuklara okullarda bir öğün yemek vermeyi çok gören Saray Rejiminin derdi okula aç giden çocuklar değil. Çalışırken öldürülen çocuklar değil. Çalışmaktan arta kalan zamanında bin bir yoklukla okumaya çalışan gençler değil. Saray Rejiminin derdi yaşanan bunca haksızlığa sessiz kalmayan, kalamayan, susmayan gençleri tutsak etmek!

Yargı paketi adı altında deprem suçlusu müteahhitleri, çetecileri, uyuşturucu kaçakçılarını, Soma, Ermenek, Çorlu faillerini serbest bırakmaya hazırlanan iktidar, cezaevlerinde bu suçlulardan boşalacak yerleri haksızlık karşısında susmayanlarla doldurma derdinde.

Oysa bilmedikleri bir şey var, çocuklar uyurken susulur, ölürken değil.

Bizler, bu memleketin vicdan sahibi tüm insanları adına buradan bir kez daha

Sözümüzü yineliyoruz:

Vergilerimizi üç beş müteahite peşkeş çekip çocuklarımızı okula aç göndermenize sessiz kalmayacağız!

Kendi çocuklarınızı özel okullarda okuturken bu memleketin çocuklarını bir bardak temiz suya muhtaç etmenize sessiz kalmayacağız! Çocukları staj adı altında ölüme göndermenize sessiz kalmayacağız!

Anayasal haklarını kullandılar diye 18 yaşında gençleri cezaevlerine tıkılmasına sessiz kalmayacağız! Bilin ki biz korkmuyoruz, korkması gerekenler çocuk katilleridir!

Korkması gereken bu ülkenin çocuklarını açlığa mahkum eden çocuk düşmanlarıdır!

Buradan ve her yerden bir kez daha haykırıyoruz:

Çıraklık adı altında çocukları köle haline getiren MESEM kaldırılsın!

Patronlar istedi diye çocukları bu zulme maruz bırakan Yusuf Tekin derhal görevden alınsın!

Bu zulme, bu katliama sessiz kalmadığı için özgürlüğü elinden alınan tüm gençlerimiz derhal serbest bırakılsın.

Sloganlarla basın açıklaması son buldu.

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış