Datçalı Emekliler TÜİK’e Seslendi “Rakamlar Yalan Yoksulluk Gerçek"

2021 Tüm Emekliler Sendikası Türkiye genelinde eş zamanlı basın açıklaması yaptı. Datça’da da örgütlü olan 2021 Tüm Emekliler Sendikası Berkin Elvan Yontusu önünde bir araya geldi. Datçalı emekliler ve destek için gelen kalabalık bir yurttaş grubu katıldı. 6 Nisan 2025 tarihinde TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileri protesto edildi. Aylık enflasyonun yüzde 3, yıllık enflasyonun ise yüzde 37,86 olarak açıklandığı verilere (bkz: https://dayanisma-datca.org/tuik-nisan-ayi-enflasyon-yuzde-3-yillik-enflasyon-yuzde-37-86-oldu/) tepki gösteren sendika üyeleri, basın açıklaması yaptı.

Datçalı Emekliler TÜİK’e Seslendi “Rakamlar Yalan Yoksulluk Gerçek"

Datçalı Emekliler TÜİK’e Seslendi “Rakamlar Yalan Yoksulluk Gerçek"

2021 Tüm Emekliler Sendikası Türkiye genelinde eş zamanlı basın açıklaması yaptı. Datça’da da örgütlü olan 2021 Tüm Emekliler Sendikası Berkin Elvan Yontusu önünde bir araya geldi. Datçalı emekliler ve destek için gelen kalabalık bir yurttaş grubu katıldı.  6 Nisan 2025 tarihinde TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileri protesto edildi. Aylık enflasyonun yüzde 3, yıllık enflasyonun ise yüzde 37,86 olarak açıklandığı verilere (bkz: https://dayanisma-datca.org/tuik-nisan-ayi-enflasyon-yuzde-3-yillik-enflasyon-yuzde-37-86-oldu/) tepki gösteren sendika üyeleri, basın açıklaması yaptı.

"Rakamlar yalan, yoksulluk gerçek" başlıklı açıklamada emekçilerin artan baskılar altında ezildiği vurgulandı. Düşük emekli maaşları ve kira artışları eleştirilirken toplumsal refah için asgari ücretin altında düşük maaşa itiraz edilerek direnme çağrısı yapıldı. 2021 Tüm Emekliler Sendikası Datça Şube Başkanı İbrahim Haluk Koşar, yapmış olduğu açıklamada; “Asgari altı yaşam olmaz. İktidarın uyguladığı ekonomik politikalar sonucunda asgari ücret hem ortalama ücrete dönüştü hem de açlık sınırının da altına indirildi. Emeklilerin büyük çoğunluğunun aylığı ise zaten yetersiz olan asgari ücretin de gerisinde. İktidar, uyguladığı ekonomik politikalarla çalışanları da emeklileri de yoksullukta eşitledi” dedi. Açıklama esnasında Koşar’ın sözü emekliler tarafından atılan sloganlarla sık sık kesildi. Emekliler “İnsanca yaşamak istiyoruz”,”Sadaka değil toplu sözleşme”, “Baskılar bizi yıldıramaz”,”Çetelere değil emekçiye bütçe”,”Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganlarını atarak seslerini duyurmaya çalıştılar.  

Yapılan basın açıklamasının tam metni şöyle:

RAKAMLAR YALAN YOKSULLUK GERÇEK

Hakkımız olanı alacağız.

Ülkemizde üretilen her mal ve hizmet bu ülkenin tüm emekçilerinin alın teridir, kafa ve kol gücüdür, beyninin ışığıdır. Toplumsal refahtan en büyük payı bu emekçiler almalıdır.

Ne yazık ki güzel ülkemizde emekçiler, 23 yıldır dolar milyarderlerine ve holdinglere dost mevcut iktidarın yönetiminde acı ve ızdırap çekiyor.

TÜİK Aldatıyor

TÜİK’in  5 Mayıs 2025 günü açıkladığı enflasyon verilerine göre TÜFE’deki değişim 2025 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 3,00 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 13,36 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 37,86 artış ve on iki aylık ortalamalara göre  yüzde 48,73 artış olarak gerçekleşti. 

Aylık Artışları Minicik

Bu verilere göre, emeklilerin ikinci  6 aylık enflasyon  oranı artışının 4 aylık kısmı yüzde  13,36 oldu. Mayıs ve Haziran aylarının enflasyonu da eklendiğinde 6 aylık artış netleşmiş olacak.

Sahte TÜİK verilerine göre değil; insanca yaşamaya yetecek maaş istiyoruz. En düşük emekli maaşı en düşük memur maaşı kadar olmalıdır.Tüm emekli dul ve yetim aylıklarına Temmuz ayını beklemeden ek zam istiyoruz.

 

Kira Artışları Kocaman

Bu verilere göre Mayıs ayında kira artışı yüzde 48,73 oldu. 10 bin liralık konutun kirası 14 bin sekiz yüz yetmiş üç liraya; 15 bin liralık konutun kirası 22 bin 310 liraya yükseldi. En ücra bölgelerde, en sağlıksız konutlarda bile aylıklar kiraya yetmez oldu. AKP iktidarı milyonlarca emekçiyi barınma hakkından yoksun kıldı.İktidarı uyarıyoruz, Anayasanın emrine uy, her yurttaşın sağlıklı barınma hakkını sağlayacak tedbirleri acilen yerine getir.

Demokratik Direniş Haktır

Türkiye’nin onurlu emekçilerinin emekli kolu olarak, emekçi ailesinin bir bileşeni olarak ilan ediyoruz ki: İktidarın 19 Mart 2025’de başlattığı,  hâlâ devam eden muhalefeti toptan ortadan kaldırmaya yönelik sistemli saldırısından ve yarattığı şiddet ikliminden korkmadık, korkmayacağız.

Cumhuriyeti, emeğimizi, ekmeğimizi, barınma hakkımızı, kadın erkek eşitliğini, insanca yaşama özlemimizi, çocuklarımıza ve torunlarımıza tam istihdamı, parasız sağlık ve parasız eğitimi, yani eşitlik ve özgürlüğümüzü savunma anlamına gelen Saraçhane direnişinin, 1 Mayısların, Maltepe’den Konya’ya protesto mitinglerinin tam içindeydik. Olmaya devam edeceğiz.

Üç gün önce  4 Mayıs günü,  CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e bir provokatör eliyle yapılan yumruklu saldırıyı şiddetle kınıyor, Özgür Özel’e ve CHP’ye geçmiş olsun dileklerimizi ve  dayanışma duygularımızı iletiyoruz.

Kapitalizme Hayır

Kapitalizm emeğin sömürüsünün sürekliliğini sağlamak için başta işçi sınıfı olmak üzere çalışanların dayanışma ve birlikteliğini bozarak örgütlenmelerini engelliyor, bunu yapamadığı zaman da yandaş örgütlülükler kuruyor.

İşçilerin emekçilerin yüzlerce yıl süren ve büyük bedeller ödeyerek elde ettiği demokratik kazanımlarının korunması ve geliştirilmesi bugün düne göre çok daha önemli. Kapitalist emperyalist sistem tüm dünyada çalışanların ve emeklilerin haklarına saldırıyor.

Gelişmiş, az gelişmiş veya orta gelişmiş ülkelerin tümünde kapitalist yönetimler, çalışanların sokaklara taşan büyük öfkesine rağmen emeklilik yaşını yükseltiyorlar. Emeğin payı tüm ülkelerde bilinçli olarak düşürülüyor, holdinglerin tekellerin büyük sermayecilerin payı artıyor.

Tekellerin holdinglerin emrindeki yatık ekonomi uzmanlarıysa endüstride verimlilik artarsa emekçilerin gelirinin artacağı masalını anlatıyorlar bize.Yani onlara göre suçlu çalışanlar. Niye? Çünkü yeteri kadar verimli değilmişiz. Paradan para kazananlar, rantiyeler, yani toplumun sırtındaki asalak sınıf, onurlu emekçileri verimsizlikle suçluyor.

Oysa biz, işçi sınıfı tarihinden biliyoruz ki, emeğin payının artması için: Sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin, işçi emekçi dostu siyasal partilerin emeğin hakkı için etkili şekilde sahaya inmesi, sınıf mücadelesini yükseltmesi şarttır. Ve bu şartı yerine getireceğiz.

Datçalı Emekliler TÜİK’e Seslendi “Rakamlar Yalan Yoksulluk Gerçek"

Asgari Altı Yaşam Olmaz

İktidarın uyguladığı ekonomik politikalar sonucunda asgari ücret hem ortalama ücrete dönüştü hem de açlık sınırının da altına indirildi.

Emeklilerin büyük çoğunluğunun aylığı ise zaten yetersiz olan asgari ücretin de gerisinde. İktidar, uyguladığı ekonomik politikalarla çalışanları da emeklileri de yoksullukta eşitledi.

İktidar, emeklilerin ABO Aylık Bağlama Oranını bir muz cumhuriyetinde bile olamayacak bir düzeye, yüzde 35'lere kadar düşürdü ve emekli aylıklarına milli gelir artışı eklemeye son verdi.

Huzur içinde geçirmemiz gereken emeklilik yaşamımız yazın sıcağında, kışın soğuğunda dermanı iyice azalmış dizlerimize rağmen kuyruklarda, sıralarda geçiyor.

Sendika Haktır

23 Yıllık AKP iktidarı bize sefaleti layık gören politikalarına karşı örgütlü olarak mücadele edemeyelim diye iktidara geldiği 2002 yılından itibaren yargı üzerinde baskı kurarak sendikal örgütlülüğümüze saldırdı. AKP iktidarı kendisinden önceki iktidarların aksine sendika hakkında açtığı kapatma davalarını ısrarla takip etti. 1995 yılında kurulan ilk sendikamız ve 2017 yılında kurduğumuz ikinci sendikamız yargı eliyle kapatıldı.

İktidar, kurduğumuz 3. sendikamızı da kapattırmak için yargı üzerindeki tüm gücünü kullanmaktadır. Bilsinler ki biz sendikamızı kimseden izin alarak kurmuyoruz. İdarenin baskıları karşısında da herhangi bir geri adım atmamız söz konusu dahi olamaz. Emeklilerin sendika hakkı her türlü tartışmaya kapalıdır. Üzerlerindeki idarenin ağır baskıları karşısında emekli sendikaları hakkında kapatma kararı veren mahkemeler dahi vicdanlarını biraz olsun rahatlatmak için emekliler için doğru örgütlenmenin aslında sendika olduğunu belirterek kapatma kararını veriyorlar.

Sorarlar Bir Gün Sorarlar

AKP iktidarının sınıfsal tercihleri sonucunda açlık sınırının da altında bir yaşama mahkûm edildik. Yazın sıcağında, kışın soğuğunda saatlerce ekmek kuyruklarında beklemek zorunda bırakılmamızın, pazara belki fiyatlar biraz düşer diye akşamları gitmemizin, et, süt ve meyve alamaz, torunlarımıza bayram harçlığı veremez hâle getirilmemizin, yani bu asla hak etmediğimiz durumun hesabını sormaya devam edeceğiz.

Özelleştirme İhanettir

Ülkemizde Cumhuriyet’in kuruluşundan başlayarak oluşturulan Sümerbank, Etibank, Türk Telekom, Tüpraş, Tedaş, Tekel, Petkim, Şeker fabrikaları, Tank Palet fabrikası özelleştirildi.AKP özelleştirmenin şampiyonu oldu, böyle yaparak dolar milyarderlerini ve milyonerlerini çoğalttı. Onlar zenginleştikçe, semirdikçe, emekçiler fakir oldu, yoksul oldu. Emekliler ısınamaz, doyamaz, barınamaz, seyahat edemez oldu. Faizleri öyle arttırdılar ki ki artık takla attırdığımız kredi kartlarını da kullanamaz olduk. Bir avuç büyük sermayedarsa zenginliklerine zenginlik katıyor. Ekonomi yönetimini ele geçiren uluslararası tefecilerin çıkarları için emekçileri derin yoksulluğa mahkûm eden işbirlikçi AKP iktidarı, salt tefecilere borç ödemesi garanti altına alınsın diye bizleri düpedüz açlıkla sınamaya devam ediyor.

Çare Kamuculuktur

Halkımızın refahı ve vatanımızın birliği bütünlüğü için, temelleri cumhuriyetle atılan kamucu ekonomi anlayışına dönelim. Sanayi ve tarımı destekleyen, işçiyi emekçiyi önceleyen planlı, üreten ekonomi modeline geçelim. Özelleştirilen kamu kurumları tekrar devletleştirilsin, çocuklarımıza ve torunlarımıza tam istihdam sağlansın.

Herkese, uygun ödemeli depreme ve afete dayanıklı sosyal konutlar inşa edilsin, kimse sokakta kalmasın.

Herkesin karnı tok, sırtı pek, başı dik olsun, çocuklarımız ve torunlarımızla birlikte onurumuzla insanca yaşayalım.

Üretimi bizden devralan çocuklarımızla, torunlarımızla omuz omuza olmak, demokratik laik eşit ve özgür Türkiye'ye ulaşmak için haydi görev başına.

Ekonomik ve insani krizin baş sorumlusu, iç ve dış tekellerin temsilcisi iktidarı demokratik yoldan iş başından uzaklaştırmak için haydi görev başına.

Emperyalizme sömürgeciliğe siyonizme kapitalist sömürüye karşı haydi görev başına.

Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.  

                                                                             

2021 TÜM EMEKLİLER SENDİKASI/MERKEZ YÜRÜTME KURULU   7 Mayıs 2025

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış