Teslim Töre

Teslim Töre’nin hikayesi, Anadolu’nun kıraç topraklarında başlar. Varlıklı ama devletle sorunlu bir Kürt ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi Türk’tü, bu da onun kimliğinde çok katmanlı bir zenginlik yarattı. 1963 yılında Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) katılarak siyasi arenaya adım attı.

Teslim Töre

                  Devrimin Işığında Sonsuz Bir Mücadele

Bugün, 24 Kasım 2025. Teslim Töre’nin aramızdan ayrılışının tam 6. yılı. Malatya’nın Akçadağ ilçesinde, Gölpınar köyünde 8 Haziran 1939’da doğan bu devrimci önder, 24 Kasım 2019’da, sürgünde yaşadığı İsviçre’nin Bern kentinde kansere yenik düştü. O, sadece bir isim değil; 68 kuşağının ateşli bir neferi, Deniz Gezmiş ve yoldaşlarının yanında saf tutmuş bir savaşçı, Türkiye Komünist Emek Partisi’nin (TKEP) genel sekreteri ve sosyalist mücadelenin unutulmaz bir simgesiydi. Onu anmak, sadece geçmişi yad etmek değil; onun ideallerini bugüne ve yarına taşımak, devrimin harcını yeniden yoğurmak anlamına geliyor.

Teslim Töre’nin hikayesi, Anadolu’nun kıraç topraklarında başlar. Varlıklı ama devletle sorunlu bir Kürt ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi Türk’tü, bu da onun kimliğinde çok katmanlı bir zenginlik yarattı. 1963 yılında Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) katılarak siyasi arenaya adım attı. O dönemler, Türkiye’de sol hareketin filizlendiği yıllardı. Töre, hızla yükselen bir figür oldu; emekçi halkın sesi, ezilenlerin savunucusu. 1968’de, öğrenci hareketlerinin doruğa ulaştığı dönemde, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan gibi yoldaşlarıyla birlikte Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’nu (THKO) kurdu. Bu örgüt, emperyalizme ve faşizme karşı silahlı mücadeleyi savunan bir yapıydı. Töre, bu süreçte tutuklandı, işkencelere maruz kaldı ama inancından bir adım geri atmadı. 1971 darbesinden sonra idamla yargılandı, ancak 1975  af ile serbest kaldı. Bu deneyim, onun devrimci kişiliğini daha da çelikleştirdi.

Töre’nin en önemli katkılarından biri, TKEP’in kuruluşu oldu. 1980’de THKO/MB’nin kongresinde, örgüt kendini feshederek TKEP’i kurdu. Töre, genel sekreter olarak partinin ideolojik ve örgütsel omurgasını şekillendirdi. TKEP, marksist-leninist ilkeler doğrultusunda emekçi sınıfların birliğini savunuyor, Kürt sorununun demokratik çözümünü, anti-emperyalist mücadeleyi ve sosyalist devrimi hedefliyordu. Töre, bu süreçte yazılarıyla da katkı sundu; Çeşitli  yayınlarda makaleler kaleme aldı, kitaplar yazdı. BSP (Birleşik Sosyalist Parti) ve ÖDP (Özgürlük ve Dayanışma Partisi) gibi oluşumlarda da yer aldı, solun birliğini sağlamaya çalıştı. Uzun bir hapislikten sonra,ömrünün son yılarını sürgünde geçirmek zorunda kaldı. Almanya ve İsviçre’de geçen yıllarında, mücadelesini teorik çalışmalara yoğunlaştırdı. Kanser teşhisi konulana kadar, devrimci fikirlerini yaymaya devam etti.

Teslim Töre’nin mücadelesi, sadece bireysel bir direniş değildi; kolektif bir miras bıraktı. O, Denizlerin yoldaşı olarak, 68 kuşağının ruhunu temsil ediyordu. Bu ruh, emperyalizme karşı bağımsızlık, faşizme karşı özgürlük, sömürüye karşı eşitlik mücadelesiydi. Töre, Kürt-Türk kardeşliğini savundu; etnik ayrılıkçılığa karşı sınıf temelli birliği vurguladı. Onun için devrim, soyut bir ideal değil; emekçilerin günlük yaşamında somutlaşan bir gerçeklikti. Ölümünden önceki yıllarda, sürgünde bile, genç devrimcilere ilham kaynağı oldu. 2019’daki vefatı, sol hareket için büyük bir kayıp olsa da, fikirleri hala yaşıyor.

Ayrıca, Töre’nin  hayatı bize dayanışmanın önemini hatırlatıyor. Uluslararası sosyalist hareketlerle bağları güçlendirmek, enternasyonal bir ağ inşa etmek , onun mirasını taşımak için elzem. Geleceğin inşası, sadece anıtlar dikmekle olmaz; pratik mücadeleyle olur. Fabrikalarda, sokaklarda, üniversitelerde Töre’nin ruhunu yaşatmak, devrimin tohumlarını ekmek demek. Onun sözleriyle: “Devrim, bir anda değil; emekle, sabırla inşa edilir.” Bu yüzden, 6. yılında onu anarken, söz veriyoruz: Mücadeleni ileri taşıyacağız, geleceğin sosyalist toplumunda senin harcın olacak.

 Yazıyı onun kendi ifadeleriyle sonlandıracak olursak, Fabrikalar – Tarlalar, Siyasi İktidar, Her Şey Emeğin Olacak…..

Yayına hazırlayan Zınar Dağlı

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış