Unutulmaz Bir İnsan: Şoför Asım

Betçe’de yaşayan herkes, Asım’ın cipinde bir şekilde yer edinmiştir. Asım aynı zamanda çok da iyi bir avcıdır. Yaşar abimizin anlattığına göre, her gün köylerden yaklaşık 50-60 sipariş alırmış ve hiçbirini unutmaz, hepsini yerine ulaştırırmış. Ölüm tarihi de hafızalarda yer etmiştir: 13 Ağustos 2015.

Unutulmaz Bir İnsan: Şoför Asım

BETÇE’NİN KAHRINI VE YÜKÜNÜ ÇEKEN ADAM: ŞOFÖR ASIM

Unutulmaz Bir İnsan

Yıllar oldu onu kaybedeli. Belki de on yıl geçti. Yarımada onu bir türlü unutamadı. Bir de onu unutamayan bir kardeşimden söz etmek istiyorum. Aslına bakarsanız, bu yazıyı kaleme almama sebep de o kardeşimdir. Bahsettiğim kişi, Metin kardeşim; Şoför Asım’ı çok sevmiş. Bu kadar etkileyen bir adam nasıl biri olabilir, diye merak ettim. Metin kardeşim hemen cevap verdi: "Ben onun doğallığına, açık sözlülüğüne hayran kaldım," dedi. "Konuları eğip bükmeden, dobra dobra ortaya koyuşu beni çok etkiledi."

Metin kardeşim, Tunceli doğumlu, hayatını İstanbul’da geçirmiş. Oradan emekli olduktan sonra Çeşme Köyü’ne yerleşmiş. Şoför Asım’a da komşu olmuş. Aralarındaki otuz yıllık yaş farkına rağmen çok iyi dost olmuşlar. Biri doğulu, diğeri batılı; ama ikisi de insanı önceleyen, yürekli insanlar. Asım, Demokrat Parti geleneğinden gelmesine rağmen siyasi görüşüne sıkı sıkıya bağlı olsa da, her zaman insanı ön planda tutmuş. Bu tür insanlar artık giderek azalıyor Yarımada’da. Düşünün, siyasi görüşü tamamen zıt olan bu iki insan nasıl da dost olabilmiş...

Metin Kan kardeşim, Şoför Asım’ı hâlâ unutamıyor. Çoğu akşamlar birlikte yemeğe çıkarlarmış. "Hiç isteğimi kırmadı," diyor. Yarımada insanı işte böyle… Şoför Asım deyince herkesin aklına onun sevecen ve hoşgörülü dünyası gelir. Ne zaman bir sohbet açılsa, konu mutlaka Şoför Asım’a gelir.

Wıllys Cip(b)in Efsanesi

Şoför Asım'ın aracı bir otobüs ya da dolmuş değil; Yarımada’nın zorlu coğrafyasına uygun Willys marka bir ciptir. Babamız Ali İhsan Fidan ile aynı yaştaydılar ve çok yakın arkadaş olduklarını biliyorum. Düğün yemeklerinde aynı masaya oturur, sohbet eder, içer ve birlikte oyuna kalkarlardı.

Yarımada, 1930'lu yıllarda ilçe merkezine kavuşur. Önce Reşadiye’de kurulan ilçe, 1950’de deniz kenarındaki İskele’ye taşınır. Her ne kadar resmî adı Datça olsa da, halk hâlâ orayı İskele olarak bilir. 1955 yılında ise Betçe tarafından Datça’ya karayolu açılır. O günden sonra, insanlar karayolu taşıtlarıyla gidip gelmeye başlar.

İşte o günlerde Şoför Asım, Bodrum sanayisinde Willys marka cipini modifiye ettirip Betçe’den Datça’ya insan taşımaya başlar. Yaşar Çuhadar abimiz, "Benim yerim hep belliydi," der. "Sağ ön tampon üstü benimdi."

Betçe’de yaşayan herkes, Asım’ın cipinde bir şekilde yer edinmiştir. Asım aynı zamanda çok da iyi bir avcıdır. Yaşar abimizin anlattığına göre, her gün köylerden yaklaşık 50-60 sipariş alırmış ve hiçbirini unutmaz, hepsini yerine ulaştırırmış. Ölüm tarihi de hafızalarda yer etmiştir: 13 Ağustos 2015.

Unutulmaz Bir İnsan: Şoför Asım

Yolculuk Kültürü ve Disiplini

Şoför Asım, Betçe-Datça arası yolculuğun öncülerindendir. 1954 model Willys cipini 1958 yılında alır ve hemen her gün seferlere başlar. Aracı hiçbir zaman satmaz. Kendisine "Bu cibi değiştir artık," dendiğinde, espriyle karışık, "Benim cibim kısır çıktı," dermiş.

Araç 10 kişilik olsa da, kimi gün 35-40 kişiye kadar yolcu taşınır. İnsanlar bagajlarına varana kadar yanlarında taşır, horozlar ötüşür, tavuklar gıdaklar. Kimse şikâyet etmez. Hatta cipin üstü "teras katı" olarak anılır; en az 10 kişi burada şarkı-türkü söyleyerek yolculuk eder.

Yolculuk sırasında bazı bölgelerde araç insan gücüyle itilerek ilerler. Damgalı Deresi gibi geçişi zor yerlerde tüm yolcular iner, cip itilerek geçirilir. Şoförün görevi eşyaları düzgün yerleştirmektir; yolcular zaten yerlerine kendileri oturur.

Fehim Bilgili, Asım’ın yeğeni olarak onun görevini devralır. Aynı şekilde 6-7 saat süren Muğla yolculuklarında bile yolda kalmaz. Üç kez patlayan lastikle bile devam eder. O da motor ustasıdır. Trafik polisi tarafından 38 kişiyle yakalanan dolmuştan kimse şikâyet etmeden iner, sonra tekrar biner.

Bir Halk Kahramanı Olarak Şoför Asım

Şoför Asım, hazır-cevaplığı ve espri kabiliyetiyle Betçe halkının gönlünde taht kurmuştur. Her türlü olumsuzluğa karşı sakin ve yumuşatıcı bir tavır takınır. Yolculukların sonunda insanlar yorgun ama mutlu ulaşır gidecekleri yere.

Yolculuk esnasında Ağcı denilen bölgede mola verilir. Yolcular su içer, ihtiyaçlarını giderir. Virajlardan dolayı midesi bulananlar burada rahatlar. Herkesin dilinde bir türkü, yanında bir çuval dolusu yumurta, kavrulmuş darı ya da nohut, çocuklarına gönderilen ev yapımı yiyecekler vardır.

Şoför Asım’ın Dilinden Betçe Tarihi

Yaşanmış Vaka 1: Bir gün Çeşme Köyü kahvesinde otururken Hayri, akrep sokması nedeniyle acı içinde Asım’a gelir. "Beni doktora yetiştir," diye yalvarır. Asım ise sakince, "Önce borcunu ve yol ücretini koy, sonra binebilirsin," der. Hayri, acıyla parayı koyar ve Asım onu hızla doktora yetiştirir.

Yaşanmış Vaka 2: Asım, çok sevdiği Bedia’yı bırakıp askere gider. Askerdeyken Bedia’nın başkasına verildiğini öğrenir, kahrolur. Ancak yıllar sonra Bedia dul kalınca, Asım tekrar kapısını çalar: "Ben seni yıllardır bekledim." Bedia kabul eder ve birlikte mutlu bir yuva kurarlar.

Yaşanmış Vaka 3: Bir gün Çeşme’de seçim çalışması için gelen Doğru Yol Partisi yetkilisine şöyle der: "Bu partide bir sen kaldın, bir de ben ile Çuhadar’ın Osman. Otur çayını iç, sonra da doğru evine git." Ardından kahveye dönerek bağırır: "Allah kimseyi doğru yoldan ayırmasın." Kahvedekiler de hep bir ağızdan bağırır: "Amin!.."

Yaşanmış Vaka 4: Yaka Köyü’nden Kumyer'e gidecek yolcuları indirirken şöyle dermiş: "Arkadaşlar, benim arabam Kumyer yolunu bilmiyor." Çünkü oradan geçen Uluçay çok zor bir geçiştir. Yolcular da bunu bilir, sorun etmeden yürümeye devam ederlermiş.

Yaşanmış Vaka 5: Sındı köyünün ağalarından Mehmet Bey, Asım’a gece Sındı’ya götürmesi için 10 lira teklif eder. Ertesi sabah, yanlışlıkla 100 lira verdiğini söyler. Asım ise "Benim cüzdan daha 100 lirayla tanışmadı," der. Cüzdandan çıkan 100 lirayı hemen geri verir.

Unutulmayan Bir Miras

Şoför Asım, Betçe’nin sadece ilk şoförü değil, aynı zamanda onun vicdanı, hafızası ve neşesiydi. Onun anıları, esprileri, yolda başından geçenler hâlâ anlatılır. Metin kardeşim gibi birçok insan, onun dostluğunu ve insanlığını unutmuyor. Şoför Asım, bir neslin gönlünde yaşayan, adeta yolculuğun ve yolun kendisi olmuş bir halk kahramanıdır.

Yazar hasan doğan

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış